Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) yapılan yazılı açıklamada, AGİT Dönem Başkanı Ann Linde ve AGİT Genel Sekreteri Helga Maria Schmid’in Bosna Hersek’teki Sırp Entite Meclisinin aldığı karara tepkilerine yer verildi.
Linde, Entite Meclisinde alınan tek taraflı kararın gerilimi tırmandırdığına ve son 26 yıllık kazanımlara test düştüğüne dikkat çekerek, "Sırp Cumhuriyeti'ndeki siyasi liderleri olumsuz ve bölücü siyasi eylemlerden kaçınmaya çağırıyoruz. Dayton Barış Anlaşması'na ve Bosna-Hersek'in anayasal düzenine meydan okumak, ülke ve bölgede barış ve istikrarı tehlikeye atma riski taşıyor" dedi.
Yapıcı siyasi diyalog çağrısı
AGİT Genel Sekreteri Schmid de bölgede süren krizin ülke ekonomisini olumsuz etkilediğine, yatırımlara engel olduğu gibi yapılması gereken reformların da gecikmesine yol açtığına, bu durumun ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlara vatandaşların katlanmak zorunda kalacağına işaret etti.
Schmid ve Linde, taraflara yapıcı siyasi diyaloğa dönmeleri çağrısı yaptı.
Uluslararası toplumun tepkisini çekti
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik'in çağrıda bulunması üzerine Sırp Cumhuriyeti Entite Meclisi, olağanüstü oturum kararı almıştı.
Oturumda Bosna Hersek devletine ait Silahlı Kuvvetler, vergi idaresi ve adli sistem kurumları gibi ortak kurumların yetkilerinin entite kurumlarına devredilmesine yönelik tasarı tartışılmıştı.
Dodik, oturumda "İçinde bulunduğumuz zor durumları aşamazsak Bosna Hersek'in parçalanması ve Sırp Cumhuriyeti'nin ülkeden ayrılması kaçınılmaz." ifadesini kullanmıştı.
Sırp lider Dodik öncülüğünde toplanan Meclis, sunulan tasarıları kabul etmişti. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya'nın Bosna Hersek büyükelçilikleri ve AB delegasyonu, Sırp Entite Meclisinde onaylanan "devlet kurumlarının yetkilerinin entite kurumlarına devredilmesi" kanununu sert bir dille eleştirmiş ve Meclisi bu karardan vazgeçmeye çağırmıştı.
AB delegasyonunun yanı sıra 5 ülkenin büyükelçiliklerince yapılan ortak açıklamada, Bosna Hersek'teki tüm liderlere kışkırtıcı ve bölücü söylemlere son verme, karşılıklı güven inşa etme çağrısı yapılmıştı.