Mahkemenin kararında, Alman devletinin yurt dışında dinleme yaparken de temel haklara riayet etmesi gerektiği vurgulandı.
2017 yılında çıkarılan yasanın usul ve içerik açısından anayasa aykırı olduğu belirtilen kararda, hükümetten, yasanın 2021 yılı sonuna kadar yeniden düzenlenerek anayasaya uygun hale getirilmesi istendi.
İstihbarat teşkilatının telekomünikasyon araçlarını dinlemesinin prensip olarak yasalara uygun olduğu aktarılan kararda, ancak yasa koyucunun BND’nin yetkilerini daha hassas şekilde düzenlemesi ve sınırlandırması gerektiği kaydedildi.
Kararda, elde edilecek verilerin büyüklüğünün önceden belli olması, bilgilerin en fazla 6 ay saklı tutulması, avukatlar ve gazeteciler gibi bazı meslek gruplarının iletişiminin özel olarak korunması ve dinlemeye takılan özel ve mahrem bilgilerin ivedilikle silinmesi istendi.
Ne olmuştu?
Sivil toplum kuruluşları ile birçok yabancı gazeteci 2017’de kabul edilen yasayı Anayasa Mahkemesine taşımıştı.
Yasaya göre BND, somut gerekçe göstermeksizin dinleme ve izleme faaliyetinde bulunabiliyordu. Yasayı Anayasa Mahkemesine taşıyan gruplar, bu yasasının Alman Anayasasında yer alan iletişimin gizliği ilkesini ihlal ettiğini, bunun da gazeteciler için büyük sorun teşkil ettiğini savunmuştu.
Alman basını, geçmişte, BND’nin birçok ülkede kitlesel dinleme faaliyetlerinde bulunduğunu ortaya çıkartmıştı.