AB Sınır Güvenliği Ajansı Frontex'in Yunanistan'ın mültecileri açık denize geri itmesine destek verdiği, uluslararası hukuka aykırı davrandığı, kurtarması gereken mülteci botlarını Türkiye sınırına püskürttüğü iddia edildi.
Alman Spiegel dergisinin yaptığı araştırma sonucunda ilk kez Frontex yetkililerinin Yunan sınır muhafızlarının yasa dışı uygulamalarının farkında olduklarını ve bazı durumlarda kendilerinin de geri itmelere karıştıkları belirtildi.
Spiegel muhabirlerinin bazı uluslararası program yapımcıları ile birkaç ay boyunca Ege'de yaptığı araştırmada, yasaların çiğnenmesinin Avrupa sınırlarında günlük yaşam haline geldiğini ve AB'nin de buna izin verdiğini gözlemlediği aktarıldı.
Görüntülere, yazışmalara ve görgü tanıklarının ifadelerine dayandırılan haberde, Yunan sınır muhafızlarının mültecileri açık denize geri ittikleri ve araştırmaların Frontex'in de yasa dışı operasyonlarda yer aldığını gösterdiği ifade edildi.
Elde edilen bilgilere göre, Yunan güvenlik güçlerinin Yunan adalarına ayak basan ve Avrupa'ya gelmek isteyen sığınmacıların iltica başvurularını almak yerine onları tekrar denize ittikleri ve şişirilebilir bir lastik bot üzerine bıraktıkları tüm bu işlemlerin Türk sahil güvenliği tarafından filme aldığı kaydedildi.
Frontex tarafından kullanılan bir uçağın mültecileri durdurduğu bilgisi paylaşılan haberde, uçaktaki kamera görüntülerinin Varşova'daki Frontex genel merkezine canlı olarak aktarıldığı ancak Frontex’in söz konusu bölgeye mültecilerin kurtarılması için herhangi bir yardım göndermediği ifade edildi.
Spiegel’in ve diğer medya organlarının bu zorla geri göndermelerin birçoğunu tam olarak belgelemiş olmasına rağmen Yunan hükümeti, mültecilerin Türkiye'ye zorla geri gönderildiğini reddetti.
Yunan sınır muhafızları vicdansız
Yunan sınır muhafızlarının giderek vicdansızlaştığı vurgulanan haberde Yunan adalarına ulaşmış mültecilerin bile denize geri itildiği ve bu tür işlemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu hatırlatıldı.
Yunan sınır muhafızlarınca Türkiye'ye doğru itilen sığınmacılar için yerel halkın bu durumu alaycı bir şekilde "Yunan su topu" olarak adlandırdığına işaret edildi.
Romanya bayraklı Frontex teknesinin aynı gün bölgede olduğuna dikkat çekilen haberde, şu değerlendirmeler yer aldı:
“Frontex teknesi mülteci teknesinden sadece birkaç yüz metre uzaktaydı. NATO misyonunda görev yapan bir Alman donanma gemisi de olayı gözlemledi ve bunu federal hükümete bildirdi. Bununla birlikte geri itme bugüne kadar kamuoyuna açıklanmadı. Frontex yetkilileri 8 Haziran'da bir adım daha ileri gitti. Yine Romanya bayrağı altında seyreden 'MAI 1103' gemisi bir mülteci teknesini doğrudan engelledi. Türk sahil güvenliğinin kaydettiği birkaç video söz konusu olayı gösteriyor: Memurlar güvertede duruyor, görünüşe göre suda yüzen mültecilerle iletişim kuruyorlar. Daha sonra mültecilerin yanından yüksek hızda geçerek dalga oluşturuyorlar. Dalgalar mülteci botuna çarpıyor. Daha sonra Rumen yetkililer geri çekiliyor ve Yunan sahil güvenliği olayı devralıyor.”
Sığınmacıların topluca geri itilmeleri deniz hukukunu ihlal ediyor
Haberde görüşüne başvurulan Max Planck Enstitüsü'nde uluslararası hukukçu olan Dana Schmalz, Frontex'in tutumuna ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Sığınmacıların topluca geri itilmeleri deniz hukukunun ihlali anlamına geliyor. Frontex yetkilileri aşırı kalabalık bir lastik botu durdururlarsa insanları derhal kurtarmak zorundadır. Bunu yapmazlarsa ve hatta bunun yerine denizde dalgalar yaratarak uzaklaşıp kirli işleri Yunanların yapmasına izin verirler ise o zaman yasa dışı geri itmeye dahil olmuş olurlar."
Araştırmaların, nisan ayından bu yana Frontex'in dahil olduğu en az altı geri itme olayının gerçekleştiğini gösterdiği ve Frontex’in de bireysel olayları inkar etmediği vurgulandı.
Frontex tüzüğüne göre, polis memurları yasal ihlalleri raporlarına kaydetmesi gerektiği ancak Avrupa'nın dört bir yanından Yunanistan'a birkaç aylığına gönderilen sınır muhafızlarının ev sahibi ülkenin bu tür raporlarla başını belaya sokmayı hoş karşılamadıkları belirtildi.
Haberde ayrıca göçmenlerin sorgulanmasının dahi sansürlendiğine yer verilerek Frontex yetkililerine Yunan güvenlik güçlerinin yaptığı geri itmeler hakkında defalarca bilgi verilmesine rağmen Frontex yetkililerinin raporlarında geri itme kelimesinden kaçınılıp bunun yerine "geri dönüşlerden" bahsettiklerine işaret edildi.
Frontex Direktörü Fabrice Leggeri’nin Avrupa Parlamentosuna gönderdiği bir mektupta, ajansın bir geri itme olayını havadan görüntülediğini itiraf ettiği kaydedildi.