Alman hükümeti, COVID-19'a karşı aşılama kampanyasının başladığı Aralık 2020'de aşı zorunluluğu getirilmeyeceği konusunda söz verse de salgında vakaların artması ve yeni varyantların ortaya çıkması üzerine aşı zorunluluğu konusu gündeme taşındı.
İlk adım olarak sağlık personeline aşı zorunluğu getirilerek Federal Mecliste ay ortasında alınan kararla hastane, bakımevi ve huzurevi gibi yerlerde çalışanların 15 Mart 2022'ye kadar aşılandıklarını veya iyileştiklerini kanıtlamaları gerekiyor.
Başbakan aşı zorunluluğundan yana
Halkın yüzde 74'ünün COVID-19'a karşı ilk doz aşıyı yaptırdığı Almanya'da siyasetçiler, bu kararın ardından aşılama oranını daha da yükseltmek için genel bir aşı zorunluluğu getirilmesi gerektiğini savunmaya başladı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da 8 Aralık'ta göreve başlamasının ardından, yeterince kişinin aşı olmadığını belirterek aşı zorunluluğunun getirilmesinden yana olduğunu, bu konuda yasal düzenleme yapılacağını duyurdu.
Hükümetin küçük ortağı FDP zorunluluğa karşı
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Dirk Wiese de Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, aşı zorunluluğu konusunun Noel tatilinden sonra yeniden açılacak Federal Meclisin gündemine taşınacağını duyurdu.
Hükümetin küçük ortağı Hür Demokrat Partiden (FDP) bir grup milletvekilinin ise aşı zorunluğuna karşı olduğu açıklandı.
Bu grubun başını çeken FDP milletvekili ve Federal Meclis Başkanvekili Wolfgang Kubicki, aşı zorunluluğuna karşı çıkarak bunun yerine halkın aşı olmaya ikna edilmesi için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini savundu.
Yüzde 68 zorunluluk istiyor
Birkaç ay öncesine kadar genel aşı zorunluluğuna karşı çıkan Alman halkının çoğunluğu ise artık bu duruma olumlu bakmaya başladı.
Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF'nin yaptırdığı ankete göre, Almanya'da halkın yüzde 68'i genel aşı zorunluluğu getirilmesini isterken yüzde 31'i ise buna karşı çıkıyor.