Steinmeier, sendika ve iş dünyası temsilcileriyle gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, iş dünyası ve sendika temsilcilerine demokrasiye sahip çıktıkları ve aşırı sağa karşı durdukları için teşekkür etti.
Aşırı sağcıların, milyonlarca kişiyi sınır dışı etme planlarıyla ilgili çıkan haberlerin insanları sarsarak uyandırdığını vurgulayan Steinmeier, Almanya'da yüzbinlerce kişinin aşırı sağcılara karşı sokaklara çıktığını, bu şekilde aşırı sağcıların ülkede istenmediğinin ve bunlara tahammül edilmeyeceğinin gösterildiğini ifade etti.
Steinmeier, toplumda endişe ve belirsizlik yaşandığına, aşırı sağcıların da toplumdaki bu korkuları istismar ettiğine işaret etti.
"Aşırılık yanlılarının bu ideolojisi ekonomimiz için zehirdir"
Avrupa Birliği'nden (AB) çıkma söylemlerine ve göçmenlere yönelik duyulan nefrete tepki gösteren Steinmeier, "Aşırılık yanlılarının bu ideolojisi ekonomimiz için zehirdir, istihdam ve refah için zehirdir. Ülkemiz için tehlikedir." dedi.
Aşırı sağcıların, ülkeden göndermek istedikleri insanların süpermarketlerdeki kasalarda çalıştığını, otobüs ve tramvay sürdüğünü, otellerde ve restoranlarda çalıştığını, ev ve konut yaptıklarını, araştırma kurumlarında ve üniversitelerde aşı geliştirdiğini ve şirketler yönettiğini anlatan Steinemeier, "Onlar olmasaydı ne yapardık?" dedi.
Steinmeier, topumda aşırılığa karşı ve demokrasiden yana olan geniş bir ittifaka ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, böyle bir ittifakın birlikte sorumluluk gösterme konusunda toplumu cesaretlendirebileceğini kaydetti.
Yabancı kökenlilerin zorla sınır dışı edilmesini öngören plan üzerinde gizlice görüşülmesi
Almanya'nın Postdam şehrinde, Kasım 2023'te aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) Partisinden politikacıların ve birkaç Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) üyelerinin de yer aldığı toplantıda, milyonlarca yabancı kökenlinin Almanya'dan zorla sınır dışı edilmesini öngören plan üzerinde gizlice görüştükleri ortaya çıkmıştı.
Avusturya'daki aşırı sağcı "Kimlikçi Hareketi"nin eski lideri Martin Sellner'in de katıldığı toplantıda, sığınmacıların, ülkede kalma hakkı bulunan yabancıların ve Avrupa kültürünü benimsemeyen Alman vatandaşlarının sınır dışı edilmesini öngören planın görüşüldüğünü belirtmişti.
Gizli görüşmenin ortaya çıkması üzerine ülkede, AfD'nin kapatılmasına ilişkin tartışmalar başlamış, halk da son dönemde aşırı sağa ve AfD'ye tepki göstermek için sokaklara çıkmıştı.
AfD Partisi Eş Genel Başkanı Alice Weidel de iktidara gelmeleri halinde AB'de reform yapmaya çalışacaklarını, olmazsa AB'den çıkmak için referandum yapacaklarını söylemişti.