Alman Bakan, Çin'ye yaptığı resmi ziyarette mevkidaşı Çin Gang ile Tiencin şehrindeki görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında, Tayvan Boğazı'ndaki olası bir askeri gerilimin bütün dünyayı etkileyecek sonuçları olacağını belirtti.
Baerbock, Almanya'nın Çin Halk Cumhuriyeti'nin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul eden "tek Çin" politikasına bağlı olduğunu, ancak Tayvan Boğazı'ndaki durumdan kaygı duyduğunu vurgulayarak, "Dünya ticaretinin yüzde 50'sinin geçtiği Tayvan Boğazı'ndaki askeri bir gerilim bütün dünya için dehşet senaryosu olur. Buradaki bir istikrarsızlık Almanya'nın, Avrupa'nın ve tüm dünyanın çıkarlarını etkiler." dedi.
Çin'i güç kullanımına karşı uyaran Baerbock, "İhtilaflar barışçıl yolla çözülebilir. Statükonun şiddet yoluyla tek taraflı olarak değiştirilmesi Avrupalılar açısından kabul edilemez." diye konuştu.
Çin Gang ise Tayvan sorunundaki gerilimlerin yabancı güçlerin Ada'daki bağımsızlık yanlısı ayrılıkçıları desteklemesinden kaynaklandığını savunarak, "Tayvan Boğazı'nda barış isteyen Tayvan'ın bağımsızlığına karşı kesin tavır almalı." ifadelerini kullandı.
Çinli Bakan, Alman mevkidaşının Çin'e aşırı ekonomik bağımlılığa bağlı risklere dair çekincelerine ise, "Her iki ülke de açık davrandığı sürece, aşırı bağımlılıktan kaygı duymaya gerek yok. Çin ile Almanya arasındaki ticaret Çin'in Avrupa ile toplam ticaretinin üçte birini oluşturuyor fakat biz bundan kaygı duymuyoruz." sözleriyle yanıt verdi.
Çin askeri tatbikat düzenlemişti
Çin, egemenlik ihtilafı içinde olduğu Ada'nın lideri Tsai Ing-wen'in, ABD'yi ziyaret ederek Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarhty ile görüşmesinin ardından, Ada çevresinde askeri tatbikat düzenlemişti.
Üç gün süren tatbikatta, 8 Nisan'da 71 hava aracı ve 9 gemi, 9 Nisan'da ise 70 hava aracı ve 11 gemi, 10 Nisan'da ise 91 hava aracı ve 12 gemi Ada çevresinde görülmüştü.
Çin'in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık hala devam ediyor.
Pekin, "Tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.