Sol Partinin Federal Meclisteki eğitim ve bilim sözcüsü Nicole Gohlke, X sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Finansmanı, hoşa gitmeyen görüşlere karşı mücadelede bir yaptırım ve baskı aracı olarak kullanma girişimini temelsiz buluyorum." ifadesini kullandı.
Gohlke, Eğitim ve Araştırma Bakanı Bettina Stark-Watzinger'in "malikanenin efendisi" gibi davrandığını ileri sürerek, "Bu olaylar, beni derinden sarsıyor ve hayretler içinde bırakıyor. Bu tutum, akademik özgürlüğe yönelik yenilenmiş bir saldırıdır ve gücün kötüye kullanılmasının tehlikeli bir biçimidir." görüşünü paylaştı.
Yeşiller Partisinin eğitim politikaları sözcüsü Anja Reinalter de Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, Stark-Watzinger'in tutumunu eleştirerek, "Bu, hükümet ile bilim arasındaki ilişkiye zarar verir. Fonların geri çekilmesi, bağımsız akademik çalışmaları zorlaştıracak hatta imkansız hale getirecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Federal Meclisteki Hristiyan Birlik Partileri (CDU-CSU) grubunun eğitim ve araştırma politikaları sözcüsü Thomas Jarzombek ise akademisyenlerin açıklamalarının fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu vurgulayarak, "Bilim ve fikir özgürlüğüne hiçbir kısıtlama getirilmemeli." ifadesini kullandı.
Jarzombek, Stark-Watzinger'in yaklaşımının bilim camiasında büyük güven kaybına yol açtığına işaret ederek, "Anayasal standartlar geçerli olmalıdır. Keyfilik izlenimi yaratılmamalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Parlamento Grubu'nun eğitim ve araştırma sözcüsü Oliver Kaczmarek, Eğitim ve Araştırma Bakanlığının iddialara derhal ve şeffaf şekilde açıklık getirmesi gerektiğini kaydetti.
Araştırma fonlarına ilişkin kararların bilimsel ve bağımsız şekilde alınmasını isteyen Kaczmarek, "Siyasi etki yaratmaya yönelik her türlü girişim, sadece akademik özgürlüğe zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda gelecekteki finansman kararlarının tarafsızlığına ve adilliğine olan güveni de sarsar." görüşünü paylaştı.
Almanya'da çok sayıda öğretim üyesi, 7 Mayıs'ta Berlin'deki Hür Üniversitesinde Filistin'e destek eylemi yapan öğrencilerin polis şiddetine maruz kalmalarına tepki gösteren açık mektuba imza atmıştı.
Kuzey Almanya Radyo Televizyonunun haberinde, Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığının, İsrail’in Gazze'ye saldırılarını protesto eden öğrencilere sahip çıkan açık mektubu imzalayan akademisyenlere ödenen finansal desteğin kesilip kesilmeyeceğini araştırmak için inceleme başlattığı belirtilmişti.