Almanya'nın Dannstadt şehrinde yaşayan Kazdal, sosyal medyada Filistin halkının mücadelesine destek veren bir paylaşımda bulunduğunu ve ardından Alman polisinin 15 Eylül'de evine tebligat göndererek ifadeye çağırdığını anlattı.
Karakola giderek hangi suçla itham edildiğini sorduğunu dile getiren Kazdal, "Alman makamları benim Ceza Kanununun 130. maddesini ihlal ettiğimi ifade ettiler. Polisler bana paylaşımımda hashtag ile #GazaHolocaust (Gazze Soykırımı) yazdığım için karakola çağırıldığımı bildirdiler. İfade vermeyeceğimi polise söyledim.Yani ben hashtag ile halkı kışkırtmışım" dedi.
Kazdal, ifadesini almak için gelen polislere avukatı olmadan konuşmayacağını söylediğini, polislerin tekrar ifade için çağırması durumunda avukatı aracılığı ile süreci ilerleteceğini aktardı.
Paylaşımlarında herhangi bir ırka yönelik bir saldırı olmadığını ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kazdal, "Her fırsatta dünyaya ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü dersi vermeye kalkan Avrupa'nın, Almanya'nın bu yaptığı iki yüzlülüktür, çifte standarttır. Polislere, böyle bir konuda sorgulamanın ya da ceza vermeye kalkışmalarının Almanya ve Alman demokrasisi için çok büyük bir ayıp olacağını da söyledim" diye konuştu.
Kazdal, karakolda sürece dair bir şey söylemediklerini ve ceza alabileceğini düşündüğünü belirtti.
Almanya'nın, Ceza Kanununun 130. maddesinin kapsamını genişleterek "soykırımı inkar ya da küçük gösterme" maddesi eklediğini ve hakkında işlem başlatılabileceğini kaydeden Kazdal, şöyle devam etti:
"Biz hani özgür bir demokratik bir ülkede yaşıyorduk? Ben ne kışkırtma ne de başka bir yere çekilecek bir tweet attım. Bana hangi tweet olduğunu zaten söylemediler. Bence birisi beni polise şikayet etti, onlar da hesabımı taradılar ve Filistin'i destekleyen paylaşımlarımı buldular. İlk tebligat geldiğinde afalladım ama sonra kendi kendime dedim ki 'Hayır, susmam.' Filistinlilerden desteğimizi esirgemeyelim ama paylaşım yaparken çok dikkat edelim. İsrail'in yaptığına tabii ki karşı çıkarız çünkü çocukları ve kadınları öldürürken kimse buna göz yummaz. Sonuçta biz insanız."
Kazdal, Almanların da İsrail'in zulmüne karşı çıktığını ama bir kısmının sessiz kalmayı tercih ettiğini anlatarak, Alman halkının bir kısmının hükümetin İsrail politikasını eleştirdiğini ve Filistin'e destek protestolarına katıldığını hatırlattı.
İsrail'in Almanlara "soykırım" nedeniyle suçluluk duygusu empoze ettiğine değinen Kazdal, "Herkes konuşmaya çekiniyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İsrailliler Almanları suçlayarak onları susturdular. Fakat son zamanlarda Almanlar artık üstündeki o baskıyı kırıyor" diye konuştu.
Kazdal, Almanya'da son yıllarda Müslüman ve Türk karşıtlığının arttığının altını çizerek, Almanların medyanın dezenformasyonu neticesinde Müslümanları terörist olarak gördüğünü söyledi.
Alman siyasetçilerin açık açık İslam karşıtlığı ile popülerliğini artırdığı bilgisini veren Kazdal, "Popüler olmak için insanları İslam ile korkutmaya çalışıyorlar. Uzun yıllardır burada yaşıyorum ve kesinlikle Almanya'da artık İslam düşmanlığını açık açık hissedebiliyorum" dedi.