Almanya'da Ekim ayında eyalet meclisi seçimlerinin yapılacağı Bavyera'yı mutlak çoğunlukla yöneten Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin oyları erimeye devam ediyor. Kamuoyu araştırma şirketi ‘Infratest dimap' tarafından Bavyera televizyonu için yapılan ankete göre, "Pazar günü seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz?" sorusuna "CSU'yu seçerdim" yanıtını verenlerin oranı yüzde 38'e geriledi.
Krizin kazananı Yeşiller oldu
Sadece Bavyera eyaletinde teşkilatı olan ve mayıs ayındaki anket sonucunun üç puan gerisine düşen CSU, en çok yaşlılarla kadınlar arasında seçmen kaybediyor. Eyaletteki iktidar partisine desteğin azalmasından en kârlı çıkan, oy oranı iki puan artarak yüzde 16'ya yükselen Yeşiller oldu. Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) oy oranı ise bir puanlık artışla yüzde 13'e çıktı. Almanya İçin Alternatif'in (AfD) bu eyaletteki oy oranı değişmeyerek yüzde 12'de kaldı.
Yeşiller gibi Hür Seçmenler partisi de oy oranını iki puan artırarak yüzde 9'a çıkardı. Hür Demokrat Parti (FDP) bir puan kaybederek yüzde 5'e geriledi. Sol Parti'nin oy oranı bir puanlık artışla yüzde 4'e çıkmakla birlikte, yüzde 5'lik barajın altında kaldı.
Seehofer gözden düşüyor
Ancak anketten tahmini oranların yanıltıcı olabileceği sonucu da çıkıyor. Ankete katılanların yüzde 55'i 14 Ekim'deki oylamaya kadar tercihinin değişebileceğini beyan etti. Katılımcıların yüzde 45'i ise seçime kadar tercihini değiştirmeyeceğini söyledi.
Anket aynı zamanda Bavyeralı seçmenin yüzde 54'ünün eyaletteki gelişmelerden tedirginlik duyduğunu gösterdi. Seçmenin yüzde 45'i ise iyimserler safında yer alıyor. Tedirginliğin öncelikli kaynağının, kardeş Hristiyan Birlik partileri arasında iltica politikası yüzünden çıkan sürtüşmelerin olduğu tahmin ediliyor. Nitekim katılımcıların yüzde 78'i Hristiyan Birlik partileri arasındaki anlaşmazlığın CSU'ya zarar verdiğini düşünüyor. Anlaşmazlıktan kârlı çıkan tarafın CSU olduğunu belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 17.
İltica politikasındaki anlaşmazlığın, CSU Genel Başkanı Horst Seehofer açısından olumsuz sonuçlara yol açtığı anlaşılıyor. Infratest dimap tarafından yapılan kamuoyu araştırmasına göre, Seehofer'in hatalı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 50'yi aşıyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki CDU'nun Bavyera'daki kardeş partisi CSU'nun genel başkanı Seehofer, aynı zamanda İçişleri Bakanlığı görevini yürütüyor.
Merkel ile Seehofer arasında yaşanan kriz
İçişleri Bakanı Horst Seehofer, başka bir AB ülkesinde önceden kayıt altına alınan, Almanya'da daha önce iltica talebi reddedilen veya belgeleri olmayan sığınmacıların ülke sınırlarından geri çevrilmesini talep ederken Merkel, konuyu AB ülkeleriyle çözmek istiyordu.
Seehofer, Merkel'e, Alman hükümetinde krize yol açan bu konunun AB içinde çözülmesi için 2 hafta süre tanımıştı.
Bu nedenle Merkel, birçok AB lideriyle bir araya gelmiş ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in çağrısıyla da pek çok AB ülkesinin katılımıyla 24 Haziran'da Brüksel'de "mini zirve" düzenlenmişti.
Brüksel'de dün sonra eren AB Liderler Zirvesi'nin ana gündem maddeleri arasında sığınmacı konusu yer almış, Merkel burada da çok sayıda ikili görüşme yapmıştı.
Temmuz başında Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi ve Hristiyan Sosyal Demokrat Partisi'nin yasa dışı göçü önleme konusunda anlaştıklarını duyurmuştu.
Kaynak: Deutsche Welle