Almanya'da faaliyet gösteren Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya İslam Konseyi ve Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) ülkede son zamanlarda camilere yönelik artan saldırılar nedeniyle Alman kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı.
Berlin'deki Federal Basın Merkezi'nde Almanya'daki cami saldırıları konusunda düzenlenen basın toplantısına, DİTİB Dış İlişkiler Müdürü Zekeriya Altuğ, Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, ZMD Başkanı Aiman Mazyek katıldı.
Yılbaşından bu yana 27 camiye saldırı düzenlendi
Altuğ, sadece yılbaşından bu yana 27 cami saldırısı tespit ettiklerini, geçen yıl bu rakamın toplam 100 olduğunu söyledi.
Camilere molotofkokteyli atarak insan hayatının tehlikeye sokulduğunu belirten Altuğ, "İnsan hayatının tehlikeye atıldığı bir ortam. Cami mekanları veya ibadethaneler kundaklanıyor. Bu konudaki artışı müşahede ediyoruz. Bu yönde çok büyük endişelerimiz var. Siyasetin ve Alman devletinin, bu noktada Müslümanların hem ibadethanelerinin hem de can güvenliklerinin sağlanması konusunda gerekeni yapmasını bekliyoruz." dedi.
Altuğ, yaşanan olayların önlenmesi açısından toplumun çok net tavır göstermesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"'Müslümanlar da bu toplumun bir parçası, biz Müslümanların da güvenliği için varız demesi lazım. Burada görev siyasetçilerin politikacılarındır. Bu noktada maalesef son saldırılardan sonra hatta bir cami yanmasına rağmen federal düzeyden hiç ses gelmemiş olması hayal kırıklığından ziyade bizim için çok endişe verici bir durumdur."
Almanya'da Müslüman kuruluşların talebiyle ilk defa İslam karşıtı saldırıların istatistiğinin tutulmaya başlandığına dikkati çeken Altuğ, sadece geçen yıl 950 gibi korkunç bir rakamın ortaya çıktığını kaydetti.
Altuğ, Alman siyasetinin konunun ciddiyetine vakıf olmasını istediklerini dile getirerek, "(Biz Müslümanları koruruz onlara da dokundurtmayız.) diye net mesaj verilmesi lazım. Bu mesaj gelmediği müddetçe bu saldırıları yapanlar 'Bu bizim yanımıza kar kalabiliyor.'' düşüncesiyle daha çok motive olabiliyorlar. Bu çok daha tehlikeli." şeklinde konuştu.
"Yüzlerce saldırı gerçekleşmesine rağmen siyasetten tepki yok"
Burhan Kesici de yaşanan saldırılara karşı cami cemaatinin provokasyona gelmemesinin takdire şayan olduğunu söyledi.
Terör örgütü yandaşlarının Müslümanlar ve ibadethanelere saldırdığını ifade eden Kesici, "Sakin olmak gerekiyor. Provoke olmamalıyız bunların yapmak istediği zaten huzurumuzu bozmak." diye konuştu.
Almanya'da herhangi bir tehdit olduğunda emniyet birimlerinin camilerle irtibata geçerek "Buna karşı bir şey yapılması gerekli." dediklerini aktaran Kesici, "Ama aynı tehdit camilere olduğunda bu hassasiyet gösterilmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kesici, Almanya'da İslam karşıtı yüzlerce saldırı gerçekleşmesine rağmen siyasetten tepki olmadığını, "Müslümanların yanındayız." diyen herhangi birisinin çıkmadığını anlatan Kesici, şunları kaydetti:
"Camilere artık sadece yazı yazılmıyor. Kundaklanıyor. Buna rağmen siyasette herhangi bir destek açıklaması yok. Bunu çok ciddiye almıyorlar. Yapılan saldırıları 'Türkler kendi aralarında problem yaşıyor.' gibi gösteriyorlar. Bu doğru değil. Buradaki dini cemaatler hiçbir zaman siyasete karışmadı. PKK/PYD terör örgütlerine yakın örgütler tarafından problemler arasına çekilmeye çalışılıyor. Alman siyasetçilerden ve makamlarından beklentimiz bunlara tepki vermeleri Müslümanlara güven vermeleri."
Kesici, ayrıca bazı Almanların yaşananları Türk-Kürt problemi göstermeye çalıştığına dikkati çekerek, "Bizim öyle bir problemimiz yok. Burada gerçekten insanların arasını açmak istiyorlar. Cemaatimiz de bu oyunlara gelecek insanlar değil. Kürt vatandaşlarımız bilhassa camilere gidelim diye mesajlar veriyorlar." dedi.
Aiman Mazyek ise Almanya'da saldırıya uğrayan camilerin Almanya camileri olduğunu belirtti.
"Bizim ülkemiz Almanya, Cumhurbaşkanımız Frank Walter Steinmeier, Başbakanımız Angela Merkel. Buraları Almanya'nın camileri. Bu camiler Türk ve Arap camisi değil, Alman camisi. Bir imam Türk veya Arap kökenli olursa olsun din adamıdır." diyen Mazyek, "Camilerin yakılması ülkemizin yakılması anlamına gelir." dedi.
Almanlar camilere yönelik saldırıları kınadı
Almanya'nın Köln kentinde açıklamalarda bulunan bazı Almanlar, şiddetin asla bir çözümün parçası olmayacağına vurgu yaparak, camileri ve insanları hedef alan tüm eylemlerin kınanması gerektiğini belirtti.
Eğitim bilimci Valeria Aebert, cami veya diğer ibadethanelere yönelik her türlü saldırıyı kınayarak, "Kim kime karşı suç işliyorsa hepsini kınıyorum. Birlikte açık, barışçıl bir diyalog ortamında konuşarak, meseleler üzerinde bir anlaşmaya varmak çok önemli." dedi.
Aebert, herkesin farklı politik düşüncesinin olabileceğini, fikir ayrılıkları ya da bir sorunun çözümü için saldırı ve şiddet uygulamanın kesinlikle kabul edilemeyeceğini söyledi.
"Şiddet asla çatışmaların çözümü olamaz"
Din bilimci Dr. Werner Höbsch de her türlü saldırı, şiddet ve teröre karşı olduğunu belirterek, "Şiddet asla çatışmaların çözümü olamaz, ancak diyalog çözüm olur. Bundan dolayı camileri ve insanları hedef alan tüm eylemler kınanması gerekir." diye konuştu.
Höbsch, diğer ülkelerdeki anlaşmazlıkların Almanya'ya taşınmamasının önemini dile getirerek, meselelerin makul sohbet ortamları içinde konuşulup, fikir ayrılıklarına sebep olan konular hakkında tartışmanın öğrenilmesi gerektiğini kaydetti.
Brühl kentinde yaşayan Winfried Müller ise insanların diyalog ve barış arayışı içinde olması gerektiğini vurgulayarak, "Bu değerlerin saldırıya uğradığı yerde birlikte yan yana durarak barışı korumamız gerekir. Tüm imkansızlıklara rağmen doğru araçlarla yol aldığımız zaman, gerçek hedef olan 'barış ve merhamet' mutlaka kazanacaktır." dedi.
Kaynak: AA