Annalena Baerbock Çin'e hareketinden önce yaptığı açıklamada, "Avrupa'nın Çin politikasının pusulası ortak, rakip ve sistemik rakiptir. Gelecekte ibrenin hangi yöne döneceği de Çin'in hangi yolu seçeceğine bağlıdır. Yeni Çin stratejimiz ile Çin'in dünyadaki değişen rolünü dikkate alıyoruz." dedi.
Baerbock, Çin ziyaretinde sivil toplumun desteklenmesi, iklimin korunması ve yenilenebilir enerjiler gibi geleceğe yönelik sektörlerde daha fazla işbirliği fırsatlarını araştıracağını kaydetti.
Tek taraflı bağımlılıkların risklerine daha sistematik bir şekilde bakmalı ve riskleri azaltma anlamında bunları daha da azaltılması gerektiğini dile getiren Baerbock, "Bu durum özellikle de her gün dünya ticaretinin yüzde 50'sinin geçtiği Tayvan Boğazı'nda askeri bir gerilim yaşanması gibi dehşet verici bir senaryo karşısında geçerlidir. Bu nedenle ziyaretim sırasında, Tayvan Boğazı'ndaki statükonun tek taraflı olarak değiştirilmesinin ve özellikle de askeri bir tırmanmanın kabul edilemez olduğu yönündeki ortak Avrupa inancının da altını çizeceğim." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan Çin'in, dünya barışı için özel bir sorumluluk taşıdığını vurgulayan Annalena Baerbock, "Çin'in küresel düzeyde müdahil olma konusundaki istekliliği, Suudi Arabistan ve İran arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesinde ara buluculuk yapmasıyla kısa bir süre önce ortaya çıkmıştır. Çin'in Rusya üzerindeki etkisiyle üstleneceği rolün tüm Avrupa ve Çin ile ilişkilerimiz açısından sonuçları olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.