Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Alman güvenlik birimlerinin, aşırı sağcıların ve komplo teorilerine inananların internet üzerinden nefret söylemlerini yaydığı platform olarak gösterdiği Telegram mesajlaşma programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"1 Şubat'tan itibaren sosyal ağlar artık sadece nefret söylemlerini ve ölüm tehditlerini silmekle kalmayacak, aynı zamanda bunları Federal Suç Dairesi'ne de bildirmek zorunda kalacak. Bu yapılmazsa ne olacak?" şeklindeki soruya cevap veren Faeser, o zaman bunun uygulanması için yolların bulunması gerektiğini söyledi.
Faeser, Almanya'daki Ağ Yaptırım Yasası'na (NetzDG) göre sosyal ağ platformlarının Avrupa'da bir adres göstermeleri gerektiğini ancak buna bazılarının uymadığını ifade ederek, bundan dolayı Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann'ın, Telegram uygulamasıyla ilgili harekete geçtiğini açıkladı.
"Kapatmak çok ağır ve son çare olur"
Konunun Avrupa düzeyinde çözülmesi gerektiğini vurguladı.
"Çünkü tek başımıza bir şansımız yok. Telegram'ın merkezi bugün Dubai'de yarın belki Cayman Adaları'nda olur. Yasayı uygulamak için çok daha fazla güce ihtiyacımız olacak. Alman devleti olarak bunu tek başımıza yapamayız."
Faeser, "Hiçbir şey fayda etmezse Telegram’ı kapatmak son çare olur mu?” şeklindeki soru üzerine, “Biz hukuk devletiyiz ancak bunu da kesin olarak dışlayamayız. Kapatmak çok ağır ve son çare olur. Diğer tüm seçeneklerin önceden başarısız olması gerekir." ifadesini kullandı.
"Teknik veya yasal ayrıntı veremem"
Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Marek Wede ise Berlin’de düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin Telegram'ın kapatılmasının nasıl uygulanacağına ilişkin soruya, "İçişleri Bakanı bu seçeneğin son çare olarak incelenmesi gerektiğini söyledi. Ancak şu anda bunun nasıl uygulanabileceği konusunda size herhangi bir teknik veya yasal ayrıntı veremem." cevabını verdi.
Adalet Bakanı Buschmann daha önce Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açılamada, Telegram için de ülkedeki yasaların geçerli olduğunu belirterek, Telegram’ın Almanya’da bir muhatap belirtmesi gerektiğini ifade etmişti.
Almanya'da 1 Şubat'tan itibaren yürürlüğe girecek NetzDG adlı yasası kapsamında sosyal ağ platformları nefret söylemleri gibi suç teşkil eden içerikleri sadece silmekle kalmayacak aynı zamanda bunları Federal Suç Dairesine (BKA) bildirmek zorunda kalacak.