Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) açıkladığı öncü verilere göre, ülkenin geçen yıl federal, eyalet, sosyal güvenlik fonları, belediye ve belediye birlikleri düzeyinde tüm temel ve ilave bütçeleri de dahil kamu dışı kurumlara genel kamu borcu 46,1 milyar euro arttı. Borç, 2021 sonuna göre yüzde 2 yükselişle 2 trilyon 367,3 milyar euroya çıktı.
Destatis, artışın ana nedeni olarak "yeni tip koronavirüs (COVID-19) krizinin olumsuz etkilerine karşı ve mevcut enerji krizinde finansman ihtiyaçlarını" gösterdi. Böylece salgında geçen 3 yılın ve Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan enerji krizinin ardından Almanya, rekor düzeyde borçla karşı karşıya kaldı.
Kişi başına düşen kamu borcu da 27 bin 906 eurodan 28 bin 155 euroya yükseldi.
Söz konusu dönemde federal kamu borcu, 71,9 milyar euro artarak 1 trilyon 620,4 milyar avroya ulaştı.
Eyaletlerin borcu yüzde 5 azalışla (31,7 milyar euro) 606,8 milyar euroya gerilerken, belediye ve belediye birliklerinin borcu yüzde 4,4 artışla 140,1 milyar euroya yükseldi.
Enerji krizi
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası arz yönlü belirsizlikler ve AB'nin Rus enerji ürünlerine uyguladığı ambargo, Almanya'daki enerji piyasalarında dengesizliklere yol açmıştı.
Almanya, savaş sonrası Moskova'nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya kalmıştı.
Enerji krizi sonrası kömür ve nükleer enerji politikalarını yeniden değerlendiren Almanya, 14 termik santral ünitesini çalıştırırken, 3 üniteyi de acil durumlarda faaliyete hazır konuma getirmişti. Kış mevsiminde olası bir enerji sıkıntısına karşı daha önce kapanması planlanan 3 nükleer santralin acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasına karar verilmişti.
Öte yandan, Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel'e göre, Almanya, toplam 268,1 milyar euro ile Avrupa ülkeleri arasında enerji krizine karşı en fazla kaynak ayıran ülke oldu.
Ülkede enerji krizine karşı mali tedbirlerin milli gelire oranı yüzde 7,5 olarak gerçekleşmişti.