The Verge'de yer alan habere göre, 500'den fazla Amazon çalışanı, şirketin CEO'su Jeff Bezos ve yönetim kuruluna hitaben mektup göndererek, Filistin halkının içinde bulunduğu kötü durumu tanımalarını istedi.
Mektupta, şu ifadelere yer verildi:
"Amazon liderliğinden; Birleşmiş Milletler (BM) ve insan hakları örgütleri tarafından tanık olunduğu ve kanıtlandığı üzere, Filistinlilerin temel insan haklarına yönelik yasa dışı bir işgal altında devam eden saldırıları, güç simetrisini veya durumsal eşitliği ima eden, en aza indiren ve yanlış yansıtan bir dil kullanmadan, son günlerde ve de on yıllardır orantısız bir şekilde Filistinlilere uygulanan engelleme, yıkım ve ölümleri tanımasını istiyoruz.”
"Antisemitizmin davamızda yeri yok"
Amazon çalışanları, Yahudi halkına değil İsrail'in Filistin'e yönelik askeri işgaline karşı olduklarını vurgulayarak, "Antisemitizmin davamızda yeri yoktur. Duruşumuz, yerli halka yani Filistinlilere yönelik yerleşimci sömürgecilik şiddetini sürdürmeye devam eden bir devlete karşı bir tavırdır.” ifadelerini paylaştı.
Şirket yöneticilerinden, insan hakları ihlali suçuna ortak olmamak için İsrail ile yaptığı anlaşmaları gözden geçirmesi de istenirken, bu çerçevede nisan ayında İsrail hükümeti ile yapılan 1,2 milyar dolarlık bulut bilişim sözleşmesi hatırlatıldı.
Mektupta, "Amazonlular olarak, onlarca yıldır sadece seslerinden ve mağduriyetlerinden değil, özünde insanlıklarından da mahrum bırakılan milyonlarca Filistinli ile dayanışma içinde durmanın ve onlar adına konuşmanın, ahlaki sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesi yapıldı.
Google ve Apple'da da benzer çağrılar yapıldı
19 Mayıs'ta da "Teknolojide Yahudi Diasporası" adlı bir grup tarafından, Google şirketinin CEO'su Sundar Pichai ile yönetici ekibine, İsrail saldırılarına karşı Filistinlilere açıktan destek verilmesi çağrısında bulunan bir mektup gönderilmiş, 2 gün sonra da Apple şirketinde bulunan Müslüman personel üst yönetime benzeri bir çağrıda bulunmuştu.
Dev teknoloji şirketlerinde çalışan Müslüman ve insan haklarını savunan diğer dini ve etnik personelin, üst yöneticilerin İsrail'in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerini görmezlikten geldiğinden şikayetçi olduğu kaydedilmişti.