ABD'de Pennsylvania bölge mahkemesinin, Fetullah Gülen aleyhine açılan davada "yetkisizlik" kararı verdiğini bildiren Amsterdam&Partners hukuk firması yetkilisi Robert Amsterdam, Gülen örgütünden zarar gören müvekkillerinin haklarını savunmak için hukukun tüm imkanlarını kullanacağını söyledi.
Paralel Yapı'nın Türkiye ve ABD'deki yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Amsterdam&Partners hukuk firmasının yetkilisi Robert Amsterdam, Pennsylvania bölge mahkemesinin Fetullah Gülen'le ilgili aldığı karar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Davanın, Paralel Yapı tarafından 2009 yılında haksızlığa maruz bırakılan "Tahşiyeciler" grubuna mensup 3 kişi adına açıldığını hatırlatan Amsterdam, mahkemenin davayı "yetkisizlik" gerekçesiyle reddettiğini bildirdi.
"Yaptığımız, Gülen'in kurbanları için ABD'de adalet aramaktır." diyen Amsterdam, davaya bakan yargıcın sadece usul yönünden değerlendirme yaptığına ve davayla ilgili deliller üzerinde hiç durmadığına dikkati çekti.
Amsterdam, 2013 yılında ABD Yüksek Mahkemesi'nde görülen Kiobel davasında, ABD dışında gerçekleşen haksız eylemler nedeniyle Amerikan vatandaşı olmayan kişiler arasındaki uyuşmazlıklarda Amerikan mahkemelerinin yetkili olmayacağına karar verildiğini ve yargıçların değerlendirme alanının daraltıldığını anlattı.
"Gülen'i, Türkiye'deki eylemlerinden dolayı bir Amerikan mahkemesinin önüne getirmeye çalışıyorduk"
Amsterdam, "Gülen'i, Türkiye'deki eylemlerinden dolayı bir Amerikan mahkemesinin önüne getirmeye çalışıyorduk. Bu mahkeme, kendi bölgesindeki yasalara göre ABD'nin bu yargı yetkisine sahip olmadığına hükmetti." ifadesini kullandı.
Kararın, "usule ilişkin gerekçelerle" alındığını vurgulayan Amsterdam, "Kararı değerlendiriyoruz. Hukuki mücadelenin seyrine müvekkillerim ile görüştükten sonra karar vereceğiz ancak bu kişilerin haklarını savunmak için hukukun tüm imkanlarını kullanacağız." yorumunu yaptı.
"Gülen hakikaten itibarını düşünseydi adalet karşısına çıkıp gerçekleri anlatırdı"
Gülen'in hakkındaki herhangi bir hukuki adımın önünü kesmek için yüksek ücretler ödenen avukatlarla hareket ettiğini aktaran Amsterdam, "Eğer hakikaten itibarını düşünseydi adalet karşısına çıkıp gerçekleri anlatırdı." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de denizaşırı tüm davaların oldukça zorlu olduğunu bildiklerini aktaran Amsterdam, Gülen'in bağışlar yoluyla bu ülkede ciddi bir siyasi çıkar ağı üzerine oturduğunu kaydetti.
Paralel Yapı'nın ABD'deki okullarıyla ilgili soruşturmalar sürüyor
Paralel Yapı'nın ABD'deki okulları hakkındaki tüm soruşturma süreçlerinin aynı hızla devam ettiğine vurgu yapan Amsterdam, "Gülen hareketinin Teksas, California, Florida ve Ohio gibi eyaletlerdeki okullarına ilişkin tüm soruşturmalar devam ediyor." dedi.
Paralel Yapı'ya bağlı olarak ABD'de faaliyet gösteren sözleşmeli (charter) okullarda çok sayıda usulsüz işlemin yapıldığını anlatan Amsterdam, bunlarla ilgili delilleri toplayıp gerekli başvuruları ilgili eyalet kurumlarına yaptıklarını ve bu soruşturmaları yakından takip ettiklerini ifade etti.
Amsterdam, "ABD sınırları içinde yapılan vize usulsüzlükleri, okul yöneticileri arasındaki ihale usulsüzlükleri ve finansal çarpıklıklar gibi tüm konular Amerikan hukukuna tabi olarak mercek altındadır." şeklinde konuştu.
California, Pennsylvania ve Teksas'taki hukuki süreçler
Paralel Yapı'nın ABD'de faaliyet gösteren sözleşmeli okullarıyla ilgili olarak önce California ve Pennsylvania eyaletlerinde daha sonra da Teksas'ta dava açılmıştı.
Şubat ayında California'da açılan davada Paralel Yapı’yla ilişkili Magnolia Okulları mercek altına alındı. Bu eyalette 11 okul ile sözleşmeli okul statüsünde faaliyet gösteren Magnolia Okulları hakkında, bu okulların finansal açıdan incelenmesi için California Eğitim Bakanlığına başvuruda bulunuldu.
22 milyon dolarlık ihale
Magnolia Okulları'nın son dönemde yaptığı 8 başvuruyu, kendilerinin hukuki adımlarının ardından geri çektiğini belirten Amsterdam, "Bu okullardaki finansal düzensizlikleri bildikleri için yeni başvurularını geri çektiler" ifadelerini kullanmıştı.
Nisan ayında ise Teksas'ta Paralel Yapı ile bağlantılı Solidarity adlı şirketle ilgili dava dilekçesi verilmişti. Dilekçede, 2003-2009 arasında (Paralel Yapı'ya ait) Harmony Okulları'nda çalışan ve daha sonra Solidarity adlı şirkete geçen bir yöneticiye (2 yıl içinde) toplamda 22 milyon dolarlık müteahhitlik işinin verildiği iddia ediliyordu.
Türkiye'den bu okullara getirilen öğretmenlerin ve diğer çalışanların H1-B vizesiyle geldiklerine işaret eden Amsterdam, bu vizelerin uygunsuz bir şekilde kullanıldığının birçok kez tespit edildiğini ve bununla ilgili süreçlerin de devam ettiğini aktardı.
FBI soruşturması devam ediyor
2014 yılı haziran ayında başlayan FBI soruşturmasının ilk ayağında Paralel Yapı'ya ait Chicago merkezli Concept Okulları adı altındaki 30 sözleşmeli okulun, 2003 ile 2013 yılları arasında 5 milyon dolardan fazla devlet desteğini kendi üyelerine aktararak usulsüzlük yaptığı iddia edilmişti. İlk etapta 3 eyalette başlatılan soruşturma süreci devam ediyor.