ABD’de başkanlık seçimleri devam ederken adaylar üzerindeki bulutlar gitgide artıyor.
Biden ve Trump ön seçimlerden zaferle çıktı fakat Biden’a duyulan güven günden güne azalıyor. 26 Haziran tarihli anketlere göre Trump, 1,5 puanlık farkla önde gidiyor. Ancak Trump’ın devam eden soruşturması cumhuriyetçiler için büyük endişe kaynağı. Amerikan siyasetinde neler olacak? Biden mı, Trump mı, yoksa bir üçüncü isim mi Beyaz Saray’a yürüyecek?
Truman’dan Reagan’a ABD başkanları, verdikleri demeçler ve izledikleri politikalarla siyasi tarihin dönüm noktalarında adlarından sıkça bahsettirdiler. Bugün başkanlık için yarışan iki aday da medyada ön planda. Geçmişten farklı olan ise adayların başarılarından ziyade adaylara duyulan güvensizlik.
Ocak 2020’de aklı hayale gelmeyecek Senato baskını sonrasında başkanlık koltuğuna oturan Biden, görev süresi boyunca birçok gafa imza attı. Yeri geldi siyasi muhataplarının isimlerini karıştırdı, yeri geldi kameralar önünde ilginç görüntüler verdi. Bu başarısız performansa rağmen, 2024 Başkanlık Seçimleri’nde demokratların adayı oldu.
Cumhuriyetçilerin durumu da iç açıcı değil. Geçtiğimiz sene Trump’a karşı büyük bir muhalefet olmasına rağmen karşısına çıkan adaylar ön seçimlerden birer birer elendiler. Halihazırda soruşturması devam eden Trump, cumhuriyetçilerin tek umudu gözüküyor.
Seçimlerde son düzlüğe girdiğimiz bu günlerde, demokratların adayı Biden dün kendi biletini kendi kesmiş gözüküyor. Düellonun gerçekleşeceği sahneye çıkarken sendeleyen, tartışma süresince düşündüklerini ifade edemeyen Biden, Trump’ın ekmeğine yağ sürdü. Tartışma boyunca kendinden emin gözüken Trump, başta ekonomi olmak üzere birçok soruya tatmin edici yanıtlar verdi. Tartışmada da görüldüğü gibi Trump’ın hükümlülüğü konusu, seçmenleri tedirgin eden tek nokta. Ancak ifade etmekten kaçınılan bu soru Biden’ın performansı sonrası rafa kaldırıldı.
Dün geceki fiyasko sonrası, demokrat cephede dillendirilmeyen sorular gün yüzüne çıktı. Biden ile yola devam edilmesi halinde, “ulusal tehdit” olarak görülen bir ismin yeniden başkan olmasının ABD’yi çöküşe sürükleyeceği görüşü, kulislerde yüksek sesle dile getirilmeye başladı. Çözüm olarak Biden’ın yerine başka bir adayı desteklemek, artık masada olan bir fikir. Demokratlara yakın olan haber kaynakları da Amerikan kamuoyunu bu konu hakkında yönlendiriyorlar.
Dün gece Biden-Trump düellosu devam ederken kasım ayından beri sessiz sedasız kampanya yürüten bir isim yeniden gündeme geldi: Robert F. Kennedy Jr.
Suikasta kurban giden John F. Kennedy’nin oğlu olan RFK Jr., dün çevrim içi yollardan kendi ABD’li seçmene ulaştı. 5,8 milyon izleyici takip ettiği yayında, vergilendirmeden dış politikaya sunduğu politika önerileri hem demokrat hem cumhuriyetçi seçmende kabul gördü.
Kennedy’nin öne çıkan yönüyse Trump gibi kamuoyunun ilgisini çekecek çarpıcı açıklamaları. COVID-19’un bazı etnik grupları hedefleyen bir biyolojik silah olmasından ABD’de sivil silahlanmanın İsviçre’ye benzer olduğu açıklamaları, geniş kitlelerde Kennedy’nin popülerliği artırıyor.
Son 10 yıldır Washington’ın izlediği politikalar diğer coğrafyalardan endişe ile izleniyor. Trump dönemindeki çatlaklar, Biden döneminde yarıklara dönüştü.
Avrupa, Orta Doğu ve Asya’daki ülkeler, 5 Kasım’da belirlenecek isme kilitlenmiş durumda. Bu yarışta Biden dün gece büyük bir darbe aldı ve Trump’ın başkan seçileceğine ilişkin kanı güçlendi. Trump karşısında dillendirilen Kennedy’nin ise Trump’tan aşağı kalır yanı yok.
Seçimler kuşağına giren Avrupa’da lider sorunu ayyuka çıkmışken, ABD’de lidersizliğin ıstırabı günden güne derinleşiyor. Üçüncü Dünya Savaşı olasılığının tartışıldığı uluslararası sistemde, ABD’de dümende kimin olacağı, bu ihtimalin gerçekliğe dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyecek.