Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda, Katalonya'daki bağımsızlık referandumu konulu oturum düzenlendi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, AB Komisyonu'nun görüşünü AP üyeleri ile paylaştı.
Timmermans, "Şiddet siyasette hiçbir çözüm getirmez fakat hukuk devletini koruma söz konusu olduğunda orantılı bir şekilde başvurmak zorunda kalınabilir. Hukuk devletine saygı temel kuraldır. Hukuk devleti tek dayanağımızdır ve güçsüzleri güçlülere karşı koruyan temel dayanağımızdır. Bazıları demokrasiyi hukuk devleti prensiplerini alaşağı etmek için kullanıyor." ifadelerini kullandı.
"Referandum geçerli değildir"
Oturumda söz alan AP'deki Hristiyan Demokratlar Grubu (EPP) Başkanı Manfred Weber de AB üyesi bir ülke olan İspanya'nın toprak bütünlüğünü savunduklarını ifade etti.
Weber, "Şimdilik herkes ayrılıkçıların düşüncelerini konuşuyor. Kimsenin ülkenin geri kalanının ne dediğiyle ilgilendiği yok. Katalan yönetimi yasa dışı açıklamalara son vermelidir. Referandum geçerli değildir. Gösterileri onaylamıyoruz. AB’nin İspanya’nın iç işi olan bu konuya müdahale hakkı yoktur." dedi.
“İspanya’yı terk eden AB’yi de terk eder.” diyen Weber, Katalan yönetimine gelecekte olabilecekler konusunda sorumluluklarını bir kez daha gözden geçirme çağrısı yaptı.
Taraflara diyalog ve destek çağrısını yineleyen Sosyal Demokrat Grup (S&D) Başkanı Gianni Pittella da "Tek taraflı bağımsızlık ilanı başka provokasyonlara ve yangının alevlenmesine neden olabilir." ifadelerini kullandı.
"Bu referandum bir sorumsuzluktur"
Hukuk dışı bir referandumun gerçekleştirilemeyeceği ve hukuki olmayan sonuçla Katalonya’nın yönetilemeyeceğini dile getiren Liberal Grup (ALDE) Başkanı Guy Verhofstadt da "Bu referandum bir sorumsuzluktur. Sadece AB veya İspanya için değil Katalonya için de bir sorumsuzluktur. Yasa dışıdır. Tüm tarafları gerilimi düşürmeye bir masa etrafında müzakereye davet ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Katalan yönetiminin başarısız bir strateji yürüttüğünü iddia eden Yeşiller Grubu Eş Başkanı Ska Keller de, "İspanya yönetimi ve polisinin yürüttüğü baskıcı tavrı kınıyorum. (AB Komisyonu Başkanı) Juncker, Brüksel’de oturup olan biteni izleyemez. Şiddete karşı diyaloğu ortaya çıkarmalıyız." dedi.
"Yangın daha başka yerlere yayılacak"
Aşırı sağı temsil eden Uluslar ve Özgürlükler Avrupası (ENF) adına söz alan Raymond Finch ise Madrid yönetiminin şiddetli müdahalesini eleştirerek, "İspanya neden referandumun sonucunu geçersiz ilan etmek yerine şiddetle bastırmayı tercih etti. Bu böyle devam ederse yangın daha başka yerlere yayılacak” ifadeleriyle referandumun yenilenebileceği uyarısında bulundu.