MSF'den yapılan açıklamada, örgütün Akdeniz'deki arama kurtarma operasyonlarında birlikte çalıştığı "SOS Méditerranée" ile mülteci, göçmen ve sığınmacıların denizde hayatını kaybetmeye devam ettiği bir dönemde Aquarius'un faaliyetlerine son vermeye zorlandığı belirtildi.
Aquarius'un uzun süredir İtalya'nın öncülüğünde yürütülen, diğer Avrupa hükümetlerinden destek gören karalama kampanyasının bir sonucu olarak, geçtiğimiz iki ay boyunca limanda atıl bir şekilde beklemek durumunda kaldığını savunulan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Denizdeki insani yardım faaliyetlerine devam edemedi. İnsanlar dünyanın en ölümcül göç rotalarından biri olan Akdeniz'i geçmek için hayatlarını tehlikeye atarken, hassas ve savunmasız durumdaki insanlara yardım ulaştıran kuruluşların faaliyetleri çeşitli iftiralarla lekelendi, yasa dışı kılındı ve engellendi. Karalama kampanyası, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin kötü planlanmış göç politikalarıyla birleşince, uluslararası hukuku ve insancıl ilkeleri planlı bir şekilde ortadan kaldırmaya çalıştı. Saldırılar karşısında kısa vadede acil bir çözüm bulunamadığından, MSF ve SOS Méditerranée'nin Aquarius'un faaliyetlerine son vermekten başka çaresi kalmadı."
"Avrupa bugüne kadar herhangi bir adım atmadı"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MSF Genel Direktörü Nelke Manders, çok karanlık bir gün yaşadıklarını, Avrupa'nın bugüne kadar arama kurtarma faaliyetlerini devreye sokma konusunda herhangi bir adım atmadığı gibi hayat kurtarmaya çalışan diğer kuruluşları da bilfiil sabote ettiğini belirtti.
Manders, Aquarius'un faaliyetlerinin sona ermesinin denizde daha fazla insanın ölmesi demek olduğuna değinerek,"Bu durum ise aslında engellenebilecek ölümlerin gözlerden ırak bir şekilde, geride hiçbir tanık kalmadan gerçekleşeceği anlamına geliyor." değerlendirmesini yaptı.
MSF Acil Durum Koordinatörü Karline Kleijer ise Avrupa ülkelerinin göç yönetimi konusunda başarılı olduklarını iddia ettiklerini, aslında zorla geri gönderme uygulamasına doğrudan destek verdiklerini öne sürdü.
Kleijer, "Denizde hayat kurtarmayı yönelik faaliyetlerin devreye sokulmaması; kadın, erkek ve çocukların kurtulma umudu olmaksızın keyfi gözaltı uygulamalarına maruz bırakılması ve denizdeki gemilerin zor durumdaki insanları kurtarma yükümlülüklerini yerine getirmelerini engelleyen bir ortamın oluşturulması. Başarı AB için bu demek. İnsanlar denizde ölüme terk edildiği sürece, Libya'da mahkum edilmeye zorlandığı sürece, MSF olarak tıbbi ve insani yardım sunmanın başka yollarını aramaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Aquarius, 30 bin kişiye yardım etti
2016'nın Şubat ayında denizdeki arama kurtarma faaliyetlerine başlayan Aquarius bugüne kadar Libya, Malta ve İtalya arasındaki uluslararası sularda 30 bin kişiye yardım etti. Aquarius'un son arama kurtarma faaliyeti, 58 kişinin denizden kurtarıldığı ve Marsilya Limanı’na ulaştırıldığı 4 Ekim 2018'de gerçekleşti.
MSF 2015'ten bu yana, önceki arama kurtarma gemileri Bourbon Argos, Dignity, Prudence ve Phoenix ile Akdeniz'de 80 binden fazla insana destek sundu. Diğer sivil toplum kuruluşlarının çabalarına rağmen, halihazırda Orta Akdeniz'de faaliyet yürüten başka bir arama kurtarma gemisi bulunmuyor.
Kaynak: AA
9.4ºC
Ankara
