Bangladeş'e ulaşan Arakanlı Müslümanlar, ordu ve fanatik Budistlerin, kendilerine yönelik saldırılarının 25 Ağustos'taki karakol saldırılarından daha önce başladığını ileri sürdü.
Bangladeş'te yayın yapan "DhakaTribune" gazetesinin Bangladeş'e geçen çok sayıda Arakanlı Müslüman'la yaptığı görüşmelere dayandırdığı haberine göre, Myanmar hükümetinin iddialarının aksine ordu ve fanatik Budistlerin Müslümanlara yönelik saldırıları, 25 Ağustos'tan daha önce başladı.
Arakan'ın Buthidaung kentinden kaçarak Bangladeş'e sığınan 25 yaşındaki Selma, "Askerler, Kurban Bayramı'ndan (1 Eylül) 15 gün önce köyümüze geldi. Yere çömelmemizi ve başımızı dizlerimizin arasına almamızı söylediler. Erkekleri saçlarından çekerek 'Dini lider misin?' diye sordular." dedi.
Dini liderlerin ve halk üzerinde etkili olan kişilerin götürüldüğünü kaydeden Selma, "Bize 'Bengalliler' diye bağırdılar ve köyümüzü terk etmezsek öldüreceklerini söylediler. Güvende olacağımızı düşündüğümüz başka bir köye kaçtık." ifadelerini kullandı.
Selma ve diğer Arakanlı Müslümanlar, ordu operasyonlarının ilk olarak Kurban Bayramı'ndan birkaç hafta önce başladığına işaret ederek ordu ve fanatik Budistlerin, Arakanlı Müslümanların hayvanlarını ve diğer mallarını yağmaladığını, evlerini ateşe verdiğini, balık tutmaya ya da tarlaya çalışmaya giden Arakanlı Müsümanları dövdüğünü anlattı.
Myanmar hükümeti, ordunun 25 Ağustos'ta sınır karakollarına düzenlenen saldırıların ardından, "terörle mücadele" gerekçesiyle Arakan'da operasyon başlattığını duyurmuştu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılarda 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Bölgeye giriş çıkışlara izin verilmemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.
Son saldırılarda 200'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edildi.
Myanmar'da 1970'lerden bu yana sistematik saldırılarla etnik temizliğe maruz kalan yaklaşık iki milyon Arakanlı Müslüman'ın yüzde 84'ü çevre ülkelere sığındı.