Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi'nin 2011 yılında, yerel güvenlik güçlerinden gördüğü kötü muamelenin ardından kendisini ateşe vererek hayatını kaybetmesi üzerine başlayan ve kısa sürede pek çok ülkeye yayılan “Arap Baharı"nın üzerinden 8 yıl geçti.
Bölgede birçok değişikliğin yaşandığı sürecin yıl dönümünde, birçok Arap ülkesinde ekonomik durumu ve hayat pahalılığını protesto eden gösteriler düzenlendi.
Tunus
"Arap Baharı" adlı sürecin fitilinin ateşlendiği yer olan Tunus’ta, ekonomik şartları protesto etmek için kendisini yakan kameraman Abdurrezzak Zerki'nin hayatını kaybetmesinin ardından protesto gösterileri yapıldı.
Abdurrezzak Zerki, kendisini ateşe vermeden önce sosyal medya hesabından yaptığı görüntülü paylaşımda, "Bu, Kasrin halkına bir çağrı. Ben, kendi başıma devrim yapacağım" ifadelerini kullandı.
Tunus Ulusal Gazeteciler Sendikası ise yaptığı açıklamada, "Zorlu hayat şartları karşısında umudunu yitiren Zerki'nin içinde bulunduğu durumu protesto etmek için kendisini yaktığını" ifade etti.
Atbara ve Port Sudan gibi kentlerde geçtiğimiz hafta başlayan ve perşembe günü başkent Hartum'a sıçrayan gösterilerde eylemciler, dolar kurunun aşırı yükselmesi nedeniyle ekmek, yakıt, tüp gibi ürünlerde görülen fiyat artışını ve ekonomik krizi protesto ediyor.
Eylemlerin başladığı günden bu yana yaşanan olaylarda 8 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, muhalif lider Sadık el-Mehdi ise gösterilerde 22 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Irak
Irak petrolünün yaklaşık yüzde 80'inin çıkarıldığı Basra vilayetinde, temmuz ayında işsizlik ve temel hizmet eksikliği gerekçesiyle düzenlenen gösteriler, aralık ayı başında tekrar başladı.
Bazı göstericilerin sarı yelek giydiği gösterilerde halk, hükümetin 3 aydır sokaklarda dile getirdiği taleplerine kulak asmadığı gerekçesiyle, önemli ticari geçişlerin yapıldığı Irak-İran arasındaki Şelemçe Sınır Kapısı'na giden karayolunda oturma eylemi düzenledi.
Temmuz ayında başlayan gösteriler, dönemin Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin işsizlik, elektrik kesintisi ve su sorununu çözmek için açıkladığı çözüm paketlerine rağmen devam etmişti.
Basra'daki gösteriler bir süre sonra başkent Bağdat'a da sıçramış, güvenlik önlemlerinin üst düzeye çıkarıldığı şehirde internet kesilmişti.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta pazar günü, sarı yelek giyenlerin de aralarında olduğu yüzlerce gösterici, ülkedeki ekonomik durumu, hayat pahalılığını ve aylardır sonuç vermeyen yeni hükümeti kurma sürecini protesto etti.
Göstericiler, "Köle kalmaya devam etmeyeceğiz", "Yoksulluktan dolayı gurbete giden babalarımızın geri gelmesini istiyoruz", "Yoksul yaşamak istemiyoruz", "Kamu mallarına yönelik yolsuzlukların önüne geçilmesini istiyoruz", "Mezhepçi partilerin düşürülmesi için referandum istiyoruz" yazılı pankartlar taşıdı.
Ürdün
Başkent Amman'daki Başbakanlık binası yakınlarında yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı hükümet karşıtı gösteride, tartışmalı vergi yasası protesto edildi.
Ürdün kamuoyunda Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) diktesi olarak görülen gelir vergisi yasa tasarısına göre, 2019 yılında yıllık geliri 20 bin dinar'dan (28 bin 200 dolar) az olan ailelerin vergiden muaf tutulması kararlaştırılmıştı.
2020 yılı için ise bu sayı, yılık geliri 18 bin dinar (25 bin 380 dolar) ve daha az olan aileler şeklinde belirlenmişti.
Bireylere yönelik muafiyetlerin çıtasının 2019 yılı için 10 bin dinar (14 bin 100 dolar), 2020 yılı için ise 9 bin dinar olmasına karar verilmişti.
Kaynak: TRT Haber, AA