Arap Birliği'nin Mısır'ın başkenti Kahire'deki merkezinde dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilen ve başta Halep olmak üzere Suriye'deki durumun ele alındığı olağanüstü toplantının ardından sonuç bildirisi yayımlandı.
Birliğin Suriye'nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusundaki bağlılığının vurgulandığı bildiride, "Suriye krizi için tek çözüm Suriyeli tüm tarafların katıldığı, halkın taleplerini karşılayan siyasi çözümdür." ifadesi kullanıldı.
Lübnan'ın çekince koyduğu bildiri, toplantıya katılan 20 ülke tarafından onaylandı.
Birliğin Suriye'ye ilişkin değişmez ilkeleri
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada, Halep'te sivillere yönelik askeri operasyonlar ve ihlallerin tüm sorumluluğunun Suriye rejimine ait olduğunu söyledi.
Birliğin Suriye krizi karşısında değişmez ilkeleri olduğuna dikkati çeken Ebu Gayt, şunları kaydetti:
"Haleb-i Şehba'da rejimin siviller aleyhinde işlediği suçlar konusunda ilkelerimiz değişmez. Ayrıca, Suriye krizinde, tüm tarafların katıldığı siyasi çözüm dışında bir yol olmadığı, ateşkesin sağlanması, sivillerin korunması gerektiği ve terörle mücadelede seferber olunması gerektiği konularındaki ilkelerimiz de sabittir."
"Siyasi görüşmeler başlamalı"
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ise Suriye'de ateşkesin sağlanması için acilen harekete geçilmesi, yabancı müdahale ve terör örgütlerinin önündeki kapıyı kapatacak siyasi görüşmelerin başlatılması gerektiğini dile getirdi.
Şükri, Halep'teki dramatik durumun başlıca sebebinin Suriye'deki savaşın durdurulması için toplumun başarısızlığıyla geçen yıllar olduğunu savundu.
Suriye'de yaşananların uluslararası barış ve güvenliği etkileyeceğini belirten Kuveyt Dışişleri Bakanı Sabah Halid el-Hamad es-Sabah da "Halep'in askeri başarı için son kulvar" olduğunu düşünenlerin yanıldığını vurguladı.
"Etkin baskı uygulanmazsa zulüm devam edecek"
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr ise Halep'te yaşananların sorumluluğunun Suriye rejimine ait olduğunu ifade ederek, rejimin orduya halkı öldürmesi talimatı verdiği, devrim muhafızları başta olmak üzere ülkeye terör örgütlerinin girmesine izin verdiğini aktardı.
Çok konuşulup az iş yapıldığına dikkati çeken Cubeyr, "Bu konuda etkin bir baskı uygulanmalı, eğer yapılmazsa halkın öldürülmesi, yerlerinden edilmesi ve zulüm devam edecek. Suriye rejimi halkını öldürmeyi mubah gördü ve halkı sistematik şekilde tahrip etmekte ısrar etti." ifadesini kullandı.
Cubeyr ülkesinin, Suriye'ye insani ve siyasi desteğin sağlanması için ilgili tüm ülkelerle birlikte çalışmalarına devam edeceğinin altını çizdi.
"Uluslararası çabalar birleştirilmeli"
Tunus Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi de Halep'teki sivillerin korunması için uluslararası çabaların birleştirilmesi gerektiğini kaydederek, Suriye'de sağlanacak bir ateşkesin siyasi çözümün başlaması için bir fırsat olacağını söyledi.
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman, Suriye rejimini sivillere yönelik saldırılarını durdurması için bir mekanizmanın kurulması kapsamında ciddi şekilde çalışılması ve bölgedeki kuşatmanın kaldırılması gerektiğini belirtti.
Suriye'de yaşananların katliam olduğunu ve sadece bölgedeki şiddeti artıracağını ifade eden Abdurrahman, "Suriye rejiminin, işlediği katliamlar karşısında sorumluluğu üstlenmesi gerekiyor. Buna karşı Suriye halkı aleyhinde işlenen suçların sorumluluğundan biz de azade değiliz. Arap Birliğinin görevlerini yerine getirmekten geri durmasının da hiçbir gerekçesi yok." diye konuştu. AA