Arap Birliğinin, cumartesi günü Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nı görüştüğü olağanüstü toplantısına 22 Arap ülkesinden sadece 10'u dışişleri bakanı seviyesinde katıldı.
Toplantı sonrasında, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın "kınandığı", Katar ve Somali'nin ise sonuç bildirisine "çekince" koyduğu açıklandı.
Mısır'ın çağrısıyla düzenlenen toplantıya başkanlık eden Irak Dışişleri Bakanı Muhammed el-Hekim, düzenlediği basın toplantısıyla "kınama kararını" kamuoyuna duyuran isim olarak kayıtlara geçti.
Harekatı "Türkiye'nin düşmanca tavrı" olarak nitelendiren Arap Birliğinin sonuç bildirgesinde, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Suriye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunmasıyla ilgili 2254 numaralı kararını ihlal ettiği öne sürüldü.
Ayrıca ülkelere meşru müdafaa hakkı tanıyan BM Anlaşması'nın 51'inci maddesine göre Suriye'nin topraklarını Türkiye'ye karşı mümkün olan bütün yöntemlerle koruyabileceği ifade edildi.
Alınan kararlar arasında, Türkiye ile diplomatik ilişkilerin seviyesinin düşürülmesi, askeri, turizm ve kültürel iş birliği gibi konuların tekrar gözden geçirilmesi için çalışma başlatılması da yer aldı.
11 Arap ülkesinden Türkiye'ye zımni destek
Ancak toplantı sonrasındaki saatlerde detaylar kamuoyuna daha fazla yansımaya başladı. Arap ülkelerinin yarısından fazlasının, yani 11 ülkenin dışişleri bakanlarını toplantıya göndermeyerek, Türkiye'nin yanında yer aldıklarını ima ettikleri gözlendi.
Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BEA), Ürdün, Bahreyn, Tunus, Suudi Arabistan, Irak, Yemen, Lübnan ve Kuveyt, dışişleri bakanları seviyesinde temsil edildi.
Cezayir, Fas, Sudan, Umman, Libya, Cibuti, Katar, Somali, Moritanya, Filistin ve Komor Adaları ise Arap Birliğindeki daimi temsilcileriyle toplantıya katıldı.
Üyeliği 2012'de askıya alınan Suriye, zaten toplantıda yer alamadı.
Karara çekince koyan ülkeler
Irak Dışişleri Bakanı Hekim'in cumartesi günü yaptığı açıklamada sadece Katar ve Somali'nin sonuç bildirgesine çekince koyduğu kaydedilmişti.
Doha'nın tutumu başından belli olduğu için Katar temsilcisinin toplantıdaki konuşması sırasında Mısır Devlet Televizyonu'nun yayını kesmesi dikkati çekmişti.
Somali temsilcisi Tevfik Ahmed ise toplantıda, "Türkiye'nin dost ülke" olduğunu ve Türkiye'nin Somali halkı, hükümeti ve kurumlarına çok büyük yardımlarda bulunduğunu ifade etti.
Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita da dün yerel medyaya yaptığı açıklamada, "Arap Birliği tarafından alınan kararların Fas'ın resmi tutumunu ifade ettiği söylenemez. Fas'ın karara çekince koymaması toplantının genel havasının dışına çıkmak istememesi nedeniyledir." dedi.
Burita'nın açıklaması, toplantıya dışişleri bakanları seviyesinde katılmayan ülkelerin "Arap Birliğinin kınama kararına zımnen çekince koydukları" şeklinde değerlendirildi.
Lübnan Dışişleri Bakanı'nın paylaşımı
Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye aleyhinde bir toplantı olmadığını ifade etti.
Basil, "Bugün Türkiye’ye karşı bir araya gelmiyoruz. Suriye'nin olmadığı bir ortamda Suriye için toplanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Libya sonuç bildirgesini reddetti
Karara en belirgin tepki Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nden (UMH) geldi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye ile diplomatik ilişkilerin seviyesinin düşürülmesinin gündeme alınması gibi maddelerin yer aldığı sonuç bildirgesinin reddedildiği belirtilerek, "Sonuç bildirgesi BAE ve Mısır'ın tutumunu yansıtmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Öte yandan Trablus UMH temsilcisinin toplantıda konuşmayı reddetmesi ve konuşmanın yazılı metnini, toplantı başkanına vermekle yetinmesi Libya hükümetinin Türkiye'ye tam desteği olarak yorumlandı.
Suriye topraklarında yıllardır bulunan ABD, Rusya ve İran güçleri için "düşman ve işgalci" tabirini dahi kullanmayan Arap Birliğinin, Türkiye'yi bu şekilde kınaması kurumun içinde bulunduğu açmazın ve bölünmüşlüğün göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: AA