Kişisel isimler insan dilinin evrensel bir özelliği, ancak diğer türlerde çok az benzerleri var.
Örneğin yunuslar ve papağanlar, muhatabın çağrılarını taklit ederek türdeşlerine hitap ederken, insan isimleri genellikle adlandırılan bireyin çıkardığı seslerin taklidi değil.
Bu özelliğin sadece insanlarda olduğu var sayılıyordu. Ancak vahşi Afrika filleri üzerinde yapılan son araştırma ile bu inanç değişti.
CSU, Save the Elephants ve ElephantVoices kurumlarında çalışan araştırmacılar makine öğrenim yöntemini kullanarak gözlemlerden şüphelendikleri bir davranışı; fillerin yaptığı çağrıların istenen alıcıyı tanımlayan isim benzeri bir bileşen içerdiğini doğruladı.
Araştırmacılar kaydedilen çağrıları tekrar çaldıklarında, filler kendilerine yöneltilen çağrılara geri dönerek veya hoparlöre yaklaşarak olumlu şekilde yanıt verdi.
Diğer fillerin ismini içeren çağrılar ise bu kadar tepki görmedi.
Filler ve insanlar sosyal bakımdan karmaşık ve yüksek oranda iletişim kabiliyetine sahip.
Filler, insanların sürdürdüğü karmaşık sosyal ağlara benzer şekilde aile bireyleri, sosyal gruplar ve daha büyük bir klan yapısı içerisinde işlev gösteriyor.
Araştırmacıların öne sürdüğü üzere benzer ihtiyaçlar, muhtemelen her iki türde de keyfi ses belirteçlerinin (diğer bireyleri soyut seslerle isimlendirmenin) gelişimine yön vermiş.
Filler, birbirleriyle görme, koku ve dokunmaya ek olarak sesli şekilde iletişim kuran konuşkan hayvanlar. Çağrıları, aralarında çağrı yapan bireyin kimliği, yaşı, cinsiyeti, duygusal durumu ve davranışsal bağlamı da dahil birçok bilgi iletiyor.
Ses tellerini borazan gibi kullanmaktan düşük gürleme sesi çıkarmaya kadar fillerin yaptığı seslendirmeler, içlerinde insan kulağının duyabildiği aralığın altındaki sesötesi seslerin de yer aldığı geniş bir frekans tayfına uzanıyor. Filler bu çağrıları kullanarak grup hareketlerini uzun mesafelerden eş güdümleyebiliyor.