York Üniversitesi, konuya ilişkin, 100'den fazla ülkede binden fazla test alanından su örneği alarak küresel ölçekte şimdiye kadarki en kapsamlı araştırmalardan birini gerçekleştirdi.
Örnek alınan 258 nehrin 4'te 1'inden fazlasının, suda yaşayan organizmalar için güvenli olmayan düzeyde "aktif farmasötik bileşenler" olarak bilinen madde içerdiği tespit edildi.
Nehirlerde çoğunlukla parasetamol, nikotin, kafein maddeleri ile epilepsi ve diyabet ilaçları saptandı.
En kirli nehirler Pakistan, Bolivya ve Etiyopya'da bulunurken İzlanda, Norveç ve Amazon ormanlarındaki nehirler en iyi sonuçları verdi.
Araştırmanın baş yazarı Dr. John Wilkinson, ilaçların doğru şekilde kullanılması gerektiğine dikkat çekti.
Wilkinson "Şu anda bildiğimiz şey, en modern verimli atık su arıtma tesislerinin bile bu bileşikleri nehirlere veya göllere gitmeden önce tamamen parçalayamayacağıdır." ifadesini kullandı.
Antibiyotik gibi ilaçların temininin zorlaştırılmasının ve dozlarda daha sıkı kısıtlamaların söz konusu sorunun çözümüne katkı sağlayabileceği belirtiliyor.