Parçalı Bulutlu 23.7ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 04.01.2024 10:51

Aruri suikastı sonrası Lübnan cephesini neler bekliyor?

İsrail’in Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’ye Beyrut’un güney mahallelerinden birinde suikast düzenlemesi çatışmaların abluka altındaki Gazze Şeridi’nin ötesine yayılma riskini artırır mı?

Aruri suikastı sonrası Lübnan cephesini neler bekliyor?
[Fotograf: AA]

İsrail’in 7 Ekim’de başlayan Gazze'ye yönelik saldırılarının yoğunlaşması bölgeye yayılacak bir savaş senaryosunu her zaman gündemde tuttu. Bölgeyi yakından takip edenler ve uzmanların tahminleri Batı Şeria, Lübnan, kısmen Suriye ve Yemen’den İsrail’e dönük saldırıların olabileceğiydi.

Bu tahmin sadece Yemen’de Husilerin Kızıldeniz’den İsrail limanlarına giden gemilere ve Eilat kentine yaptığı saldırılarla gerçekleşti. Batı Şeria’da İsrail’in sıkı kontrol ve baskısı protestoların yapılmasına bile engel oluyor.

İşgalci yerleşimcilerin saldırılarına ise Filistinlilerin münferit karşılıkları görülüyor.
Esasen “savaşın yayılma” olasılığında en büyük beklenti Lübnan cephesiydi. Ancak neredeyse 3 aya yaklaşan Gazze saldırıları büyük bir vahşet boyutuna ulaşırken Hizbullah ile İsrail arasında sınır boylarında “kapsamı belirli” bir kısıtlı çatışma yaşanıyor.

Hizbullah saldırıları İsrail gözetleme noktalarına zarar verirken İsrail son zamanlara kadar etkili saldırılar yapmaktan kaçındı.

Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri. Fotoğraf: AA[Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri. Fotoğraf: AA]

Aruri suikastı ve sonrası

İsrail ile Hamas arasında Mısır-Katar arabuluculuğunda yürütülen müzakerelerin merkezindeki isimlerden biriydi Salih el-Aruri. Henüz kabul etmese de Aruri’yi İsrail’in öldürdüğü yönünde genel bir kabul var.

Saldırının gerçekleştiği yer de oldukça önemli. Zira Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, daha önce İsrail’i Lübnan’da herhangi bir suikast düzenlemenin sonuçları konusunda uyarmış ve sert bir şekilde karşılık bulacağı sözünü vermişti.

Öte yandan İsrail’in saldırısı Lübnan içerisinde de “olası bir savaş” konusunda motivasyonu artırmışa benziyor. Gazze saldırılarının en yoğun dönemlerinde bile Lübnan kamuoyu Hizbullah’ın ülkeyi sonu belli olmayan bir kaosa sürüklememesi konusunda uyarılar yapıyordu. Ancak Aruri suikastı bu görüşü değiştirmese de İsrail’e tepkileri artırdı.

Lübnan kamuoyu tepkili

Başbakan Necib Mikati saldırıyı kınarken, Dışişleri Bakanlığı’na Beyrut’a saldırı düzenleyen İsrail’i Birleşmiş Milletler'e (BM) şikayet etme talimatı verdi.

Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’ye Lübnan’da düzenlenen suikast neredeyse toplumun tüm kesimleri tarafından da kınanırken, bu gelişme Lübnan’ın egemenliğinin ihlali olarak değerlendirildi.

(Dürzi) İlerici Sosyalist Partisi (İSP), İsrail’in Beyrut’un güneyinde Aruri’yi hedef alan saldırısının İsrail’in Filistin ve Lübnan'ın güneyinde işlediği suç ve saldırılarda süregelen vahşeti ile bağlantılı olduğunu açıkladı.

Lübnanlı Milletvekili Faysal Kerame X platformundan yaptığı açıklamada, “Şehit Salih el-Aruri'nin arkadaşlarıyla birlikte öldürülmesi, Lübnan devletinin egemenliğine ve tüm uluslararası kararlara yönelik bariz bir Siyonist saldırısı ve MOSSAD’ın işgalci ordularını Gazze Şeridi'nden geri çekmesine neden olan yenilgiyi örtbas etmek için yapması beklenen korkakça bir hareket. ABD’liler içinse şu soru geçerli: Orta Doğu savaşını genişletmeme konusunda gerçekten ciddi misiniz?" ifadelerini kullandı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Milletvekili Mark Daou ise saldırının tüm Lübnan’a yapılmış bir saldırı olduğuna değinerek, “Tüm Lübnan'ı temsil eden bir devlet için, yanıt da onun aracılığıyla olacak. Hepimiz kurumlar içinde daha güçlüyüz, İsrail bir suçludur ve ulusal dayanışma mümkün olan en güçlü tepkidir. Lübnan ve ulusal birliği korumak için dönüş devlete” şeklinde konuştu.

Hristiyan Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye X hesabından, Beyrut'un güney banliyösünü hedef alan patlamanın Lübnan egemenliğinin ve hiçbir uluslararası karara uymayan İsrail ordusunun 1701 sayılı kararının ihlali olduğuna atıfta bulunarak, İsrail’in elde ettiği kayıpları Lübnan’a yaptığı saldırılarla telafi etmeye çalıştığını söyledi.

Diğer yandan Lübnan’daki el-Fetih Hareketi Aruri suikastını kınayan bir açıklamasında, “Zafere ulaşana, işgali yenene, başkenti Kutsal Kudüs olan bağımsız devletimizi kurana, mülteciler topraklarına ve evlerine dönene kadar mücadele ve direnişimizi sürdüreceğimizi ve bunun zafere kadar bir devrim olduğunu Filistin halkımıza taahhüt ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

Hizbullah ne yapacak?

Lübnan kamuoyunda artan İsrail karşıtlığının Hizbullah’ın atacağı adımlara güç vereceği belirtiliyor. Ancak henüz örgütün normal angajman kuralları haricindeki bir saldırısı görülmedi.

Hatta İsrail, aralarında Nakura şehri sorumlusu Hüseyin Yazbek’in yanı sıra İbrahim Afif, Hadi Ali Rıza ve Hüseyin Ali Muhammed Gazale isimli Hizbullah üyelerinin, ülkenin güneyinde düzenlediği bir saldırıda öldürdü. Örgüt ise yine sınır bölgelerine bir füze saldırısı gerçekleştirmekle yetindi.

Ancak önümüzdeki günlerde bölgede tansiyonun yükselmesi bekleniyor.

Lübnan'daki Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Salih el-Aruri'yi Beyrut'ta suikastla öldürmesinin ardından yaptığı açıklama “düşük seviyeli” olarak tanımlandı.

Nasrallah saldırının "cevapsız ve cezasız kalmayacağını" belirterek, olası bir savaş ilanında Lübnan'ın çıkarlarının savaşı sonuna kadar götürmelerini gerektireceğini söyledi.

Nasrallah, Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'de ABD'nin Bağdat'taki saldırısında öldürülmesinin 4. yılı dolayısıyla Hizbullah'ın başkent Beyrut'a düzenlediği anma programına video konferans ile katıldı. İsrail'in düzenlediği suikastte öldürülen Aruri ve beraberindeki 6 kişi için Hamas ve Filistin halkına başsağlığında bulunan Nasrallah, şunları ifade etti:

"Dün Dahiye'de yaşanan olay büyük ve tehlikeli bir suçtur, buna karşı sessiz kalamayız. Bu konuda fazla konuşmaya gerek yok. Bu suç cevapsız ve cezasız kalmayacak."

Hizbullah ile savaşmayı düşünenlerin pişman olacağını ifade eden Nasrallah, "Bizimle savaşın bedeli ağırdır. Şu ana kadar Lübnan'ın çıkarlarını göz önünde tuttuk. Ancak Lübnan'a karşı savaş ilan edilirse, Lübnan'ın çıkarları savaşı sonuna kadar götürmemizi gerektirecektir" dedi.

Aruri suikastı sonrası Lübnan cephesini neler bekliyor?

Hizbullah 

80'li yıllarda Lübnan'da etkili Emel Hareketi'nden ayrılarak İran'ı doğrudan üst makam olarak kabul eden, hem Lübnan'da hem de bölgedeki diğer ülkelerde gücünü hissettiren, Lübnan'da belirgin bir siyasi aktör olan ve ABD'nin de doğrudan yaptırımlarına muhatap olan devlet dışı bir aktör Hizbullah.

Örgüt ilk büyük eylemini Ekim 1983’te yaptı.

Hizbullah'ın hem Lübnan içerisinde hem de bölgede tanınmasını sağlayan bu eylem, ABD ve Fransız askerlerin bulunduğu karargaha düzenlendi ve 300 ABD-Fransız askeri hayatını kaybetti.

Aruri suikastı sonrası Lübnan cephesini neler bekliyor?

2006 İsrail-Hizbullah Savaşı (Temmuz Savaşı)

İsrail’in 2000 yılında Lübnan’dan çekildiğini açıklamasına rağmen sınırdaki bazı bölgelerden çekilmemiş olması, Hizbullah’ın hem içeriden hem de dışarıdan gelen “silah bırak” çağrılarına yönelik cevabı durumundaydı.

Hizbullah, 2006 yılının temmuz ayında İsrail’e bir saldırı başlattı. Sınırı geçen Hizbullah militanları, 3 İsrail askerini öldürüp 2'sini rehin aldı. İsrail’in başlattığı karşı harekat sırasında 1 İsrail tankının imha edilip 5 askerin daha öldürülmesi üzerine olaylar daha da büyüdü ve “Temmuz Savaşı” denen çatışmalar başladı.

İsrail’in saldırıları sonucunda başkent Beyrut da dahil olmak üzere Lübnan’ın altyapısı büyük oranda çöktü. Çatışmalarda bin kadar Lübnan vatandaşı hayatını kaybederken, 160 civarı İsrailli de öldü. Lübnan kayıplarının 3'te 1'i ila 2'sini siviller oluştururken, Hizbullah füzeleri sonucu 43 İsrailli sivil hayatını kaybetti.

Bir ay kadar süren çatışmaların sonucunda Hizbullah’ın birçok İsrail kentini vurabilecek kapasiteye sahip olduğunun ortaya çıkması, bölgede yaygın olan İsrail’in “yenilmezlik" imajına büyük zarar verdi.

Ayrıca Hizbullah, 2006’dan sonra hem Lübnan’da hem de Arap coğrafyasında popülaritesini artırsa da ülke içerisinde “Lübnan’ı bir kez daha felakete sürüklediği” gerekçesiyle ciddi bir muhalefetle karşılaştı.

Hizbullah'ın askeri kapasitesi

Hizbullah, İran'dan aldığı ya da Lübnan'da geliştirdiği füze gücüyle dikkat çekiyor. İsrail medyası ve güvenlik kaynakları sık sık örgütün bu gücünü ön plana çıkararak, kendileri için tehdit oluşturduğunu ileri sürüyor.

Peki Hizbullah'ın elinde hangi füzeler var ve bunların menzili ne kadar?

İngiltere-İsrail Haberleşme ve Araştırma Merkezi'nin hazırladığı raporda, Hizbullah'ın füze gücü detaylıca ele alınıyor.

Aruri suikastı sonrası Lübnan cephesini neler bekliyor?

Buna göre, Hizbullah'ın elinde 8 ila 500 kilometre arasında değişen menzile sahip füzeler var. Bu füzeler İsrail'de havaalanları, limanlar ve önemli askeri üsleri vurma kapasitesine sahip. Hizbullah da bu iddiaları sık sık dile getiriyor.

Hizbullah'ın askeri kapasitesinin bir diğer yönü ise insan gücü. İran'ın Fars Haber Ajansı 2016 yılında geçtiği bir haberde, örgütün 65 bin askere sahip olduğunu yazmıştı.

Buna göre 65 bin askerin 21 bini profesyonel.

Aruri suikastı sonrası Lübnan cephesini neler bekliyor?

Özellikle ABD'nin Lübnan ordusuna hibe ettiği askeri araçlar da Hizbullah tarafından kullanılıyor.

Sıradaki Haber
Rusya Devlet Başkanı Putin, İran’daki terör saldırısını kınadı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz