Kazakistan'ın başkenti Astana'da 6'ncısı düzenlenen Suriye konulu toplantıda taraflar, Türkiye sınırındaki İdlib ilinde oluşturulacak "çatışmasızlık bölgesi"yle ilgili anlaşmaya vardı.
Toplantıya katılan kaynaklardan alınan bilgiye göre, ateşkesin garantörü Türkiye, Rusya ve İran heyetleri, dün ve bugün gerçekleştirdikleri görüşmeler sonucunda, İdlib ilinde kurulacak 4'üncü çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını belirledi.
Kaynaklar, İdlib bölgesine hangi güçlerin konuşlanacağına ilişkin görüşmelerin süreceğini bildirdi.
Anlaşmanın kısa süre içinde deklarasyona yansıması bekleniyor.
Dört "çatışmasızlık bölgesi"
Astana'da 3-4 Mayıs'ta düzenlenen 4'üncü toplantıda Türkiye, Rusya ve İran, rejim güçleri ve muhalifler arasında çatışmaların en yoğun olduğu alanlarda "çatışmasızlık bölgeleri" oluşturulmasına karar vermişti.
Beşincisi 4-5 Temmuz'da gerçekleştirilen diğer toplantıda ise garantör ülkeler, Ortak Çalışma Grubu'nun çatışmasızlık bölgelerinin sınırları üzerine çalışmasına devam etmesi kararı almıştı.
Toplantı sırasında ABD ve Rusya'nın, Suriye'nin güneyindeki Dera ve Kuneytra illerini kapsayan çatışmasızlık bölgesinde, ABD'nin de söz sahibi olacağı bir güvenli bölge kurmak için ayrı bir anlaşma yaptığı ortaya çıkmıştı. Yürürlüğe 9 Temmuz'da giren ateşkesi denetlemek için Rus askeri polisi bölgeye konuşlanmıştı.
Rusya Savunma Bakanlığı, 22 Temmuz'da da Şam'ın doğusunda rejimin kuşatmada tuttuğu Doğu Guta bölgesinde ateşkes için anlaşıldığını ilan etmişti.
Rusya, 3 Ağustos'ta Humus'ta ateşkes sağlandığını duyurmuş ancak anlaşmaya bölgede nüfuzu sınırlı tek bir muhalif grubun imza attığı öğrenilmişti.
'İdlib'de Türkiye, Rusya ve İran'dan gözlemciler konuşlandırılacak'
Astana'da sağlanan İdlib mutabakatına göre, Türkiye, Rusya ve İran'dan gözlemciler çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli bölgelerde oluşturulacak kontrol noktalarına konuşlandırılacak.
Dışişleri Bakanlığı, Suriye konulu 6. Astana toplantısında Türkiye'nin, İdlib çatışmasızlık bölgesine ilişkin müzakere süreci boyunca, muhalefetin garantörü sıfatıyla sahadaki muhalif grupların yaklaşım ve değerlendirmelerini de dikkate alarak mutabakatın hayata geçirilmesinde belirleyici rol oynadığı bildirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Suriye ihtilafına siyasi çözüm bulma yolundaki gayretleri desteklemek üzere 30 Aralık 2016'da ülke genelinde ilan edilen ateşkesi tahkim etmek ve bu çerçevede Suriye'de çatışan taraflar arasında benimsenebilecek güven artırıcı önlemler geliştirmek üzere düzenlenen Astana toplantıları çerçevesinde 4 Mayıs'ta, Suriye'nin çeşitli noktalarında çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasının kararlaştırılmış olduğu anımsatıldı.
Bu doğrultuda imzalanan muhtırada öngörülen İdlib vilayeti ve civarını kapsayan çatışmasızlık bölgesinin, 14-15 Eylül tarihlerinde yapılan 6. Astana toplantısında ilan edildiği duyurulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Astana toplantılarının üç garantör ülkesi arasında sağlanan mutabakat uyarınca, söz konusu üç ülkeden gözlemciler, çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli bölgelerde oluşturulacak kontrol ve gözlem noktalarında konuşlandırılacaktır. Gözlemci kuvvetlerin asli görevi, rejim ve muhalefet arasında çatışma yaşanmasını engellemek ve olabilecek ateşkes ihlallerini izlemek olarak tanımlanmıştır. Gözlemci kuvvetlerin faaliyetlerinin eşgüdümü, üç garantör ülke arasında oluşturulacak Müşterek Koordinasyon Merkezi tarafından sağlanacaktır.
Türkiye, İdlib çatışmasızlık bölgesine ilişkin müzakere süreci boyunca, muhalefetin garantörü sıfatıyla sahadaki muhalif grupların yaklaşım ve değerlendirmelerini de dikkate alarak mutabakatın hayata geçirilmesinde belirleyici rol oynamıştır."
İdlib çatışmasızlık bölgesinin ilan edilmesinin, Suriye'de sahada yaşanan gerginliğin azaltılması amacıyla mayıs ayında imzalanan muhtıranın hayata geçirilmesindeki son aşamayı teşkil ettiği belirtilen açıklamada, "İmzalandığı günden itibaren sahada yaşanan ateşkes ihlallerinin sayısında önemli düşüş sağlayan muhtıra, bu son gelişmeyle Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda Cenevre'de yürütülmekte olan siyasi sürecin ilerletilmesi için sahada gerekli koşulların hazırlanmasına önemli katkıda bulunmaktadır." ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, Suriye ihtilafının ancak siyasi çözümle sona erdirilebileceğine inanan Türkiye'nin, Astana toplantıları sayesinde kaydedilen bu ilerlemenin sağladığı ivmeyi, Cenevre toplantılarıyla Suriye'de ilerletilmeye çalışılan siyasi geçiş sürecine verdiği güçlü destekle sürdürmeye kararlı olduğu vurgulandı.