Atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu için üst güvenlik limiti olarak belirlenen 350 ppm aşılarak 404 ppm'e ulaşıldı.
Bir önceki rekor 2013’te kırılmıştı.
Karbon gazı salımlarının artışıyla birlikte iklim olaylarının artarak şiddetlenmesi arasındaki ilişki de gittikçe daha belirgin hale geliyor.
Uzmanlar sera etkisine yol açan gaz salımlarının acilen azaltılmaması halinde küresel ısınmada “dönülemez noktanın” hızla yaklaşacağına dikkat çekiyor.
Hindistan, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri atmosfere zararlı insan kaynaklı karbondioksit gazı salımı sıralamasında baş sırada yer alıyor.
Dünyanın ekonomik olarak en gelişmiş ülkeleri ve dev şirketler iklim değişiminin başlıca sorumlularını oluşturuyor.
70 yılda atmosferdeki karbondioksit artışının, son buzul çağının bitimindekinden neredeyse 100 kat fazla olduğu da vurgulandı.
İklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde 4 Kasım 2016'da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması, 190'u aşkın ülkenin imzasıyla en geniş kabul görmüş anlaşma özelliğine sahip.
Anlaşma, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılmasını hedefliyor.
Ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olması, sera gazı emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir girişimlerin desteklenmesi gibi maddelerin öne çıktığı anlaşma, gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçiş süreçlerinde maddi olarak desteklenmelerini öngörüyor.