AB'nin 2020'ye dek olan bir önceki yedi yıllık bütçesi 1.09 trilyon euro'ydu. Bütçe 2021-2027 için 1 trilyon 279 milyar euro olarak açıklandı.
DW Türkçe'de yer alan habere göre AB, 2021-2027 yılları arasındaki bütçede sınır güvenliği, göç ve araştırma gibi alanlara daha fazla para ayırmak istiyor.
AB Komisyonu, sınırların korunmasında görev yapacak çalışanların sayısının 10 bine çıkarılmasını öneriyor.
Birlik, bütçe için üye ülkelerden daha fazla destek beklerken, çiftçilere ve yapısal yardımlara ayrılan miktarın yüzde 10 oranında azaltılmasını planlıyor.
Komisyon, AB yardımlarını hukuk devleti ilkesine uyulmasıyla doğru orantılı hale getirmek istiyor.
Birlik, hukuk devleti prensibinin ihlali halinde yardımların devre dışı bırakılması, azaltılması ya da kısıtlanabilmesi seçeneklerinin uygulanmasından yana.
İngiltere'nin ayrılmasıyla bütçede delik oluşacak
İngiltere'nin ayrılmasıyla (Brexit) AB, kendisine en büyük aidatı ödeyen ülkelerden birini kaybetmiş olacak. Bu ayrılık, AB'ye yılda 12-14 milyar euro'ya mal olacak. İngiltere'nin ayrılmasıyla AB Komisyonu'nda eksilen bu miktarın plastik vergisi ve bütçe kesintileriyle giderilmesi hedefleniyor.
AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Günther Oettinger, Almanya'nın AB'ye ödeyeceği aidatın gelecekte artmasını bekliyor. Oettinger, Alman birinci televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Almanya'nın AB'ye gelecek yıllarda 11-12 milyar euro fazla aidat ödeyeceğini belirterek, "3,5-4 milyar euro İngiltere'nin AB'den ayrılacak olmasıyla ortaya çıkan açığın kapanması için gerekli" dedi.
Almanya'dan tepki
AB'ye en fazla aidatı ödeyen Almanya'nın Maliye Bakanı Olaf Scholz ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Komisyon'un bütçeye dair önerilerini "çok önemli bir adım" diye nitelendirdi. Her iki politikacı açıklamalarında, AB Komisyonu'nun doğru ağırlık noktaları belirlemek zorunda olduğunu ve harcalamaları, AB değerlerini göz önünde bulundurarak "daha mantıklı" yapmasını talep etti. Alman siyasetçiler ayrıca, üye ülkeler arasındaki mali yük dağılımının da adil olması gerektiğine dikkat çekti.
Diğer ülkelerin tepkisi
AB bütçesinden, ödediği aidat miktarından daha az yarar sağlayan ülkeler olan Hollanda, Avusturya, Danimarka ve İsveç ise aidat miktarının artırılmasını reddediyor.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, AB Komisyonu'nun bütçe önerisini "kabul edilebilir bir çözüme uzak" diye tanımladı.
Fransa özellikle tarımdaki sübvansiyonların kesilmesi planlarını eleştirdi. Fransa Tarım Bakanlığı'nın, çiftçilere yapılan doğrudan yardımların yüzde beş kesilmesi planlarına karşı olduğu belirtildi. Fransa AB içinde tarım sübvansiyonlarından en fazla yararlananan ülkelerden biri.
Polonya da bütçe planlarına tepki gösterdi. Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı, bütçedeki değişim planlarına sıcak bakmadıklarını söyleyerek, "Tamamen bir uzlaşma sağlanması için yol uzun görünüyor" dedi.
Polonya özellikle, AB'nin gelecekte yardımlarını, üye ülkelerde hukuk devleti prensibine uyulup uyulmadığı koşuluna bağlamak istemesine tepki gösteriyor. Polonya'daki son yargı reformu, AB'de tartışmalara yol açmıştı. Parlamento yasamanın yargı üzerindeki gücünü artıran yasayı kabul etmişti.
Macaristan'daki uygulamalar da demokrasiyle uyuşmadığı gerekçesiyle AB içinde sık sık eleştiriliyor.
Komisyon'un AB bütçesiyle ilgili önerileri, önümüzdeki aylarda AB üyesi ülkelerce görüşülerek bir çerçeve belirlenecek. Bu konudaki kararı üye ülkelerin oy birliğiyle alması gerekiyor.