AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, Rus güçlerin, "dünyanın gerçekleri duymasını engellemek için gazetecileri ve sivil toplum aktörlerini gözaltına aldığı, kaçırdığı veya hedef aldığı" belirtilerek, "Rusya'yı şiddetle bu tür saldırı ve uygulamaları bir an önce durdurmaya çağırıyoruz." ifadesi yer aldı.
Açıklamada, Avrupa Konseyinin gazeteciliğin korunması ve gazetecilerin güvenliği platformunun kayıtlarına göre, 10 Ukraynalı ve uluslararası medya çalışanının öldürüldüğü ve çok sayıda basın mensubunun yaralandığı aktarıldı.
AB'de basın özgürlüğü
Öte yandan, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda, Avrupa'da gazetecilerin güvenliğine ve medya özgürlüğüne yönelik tehditler konulu oturum düzenlendi.
Oturumda söz alan vekiller, Malta'da öldürülen Daphne Caruana Galizia vakasında olduğu gibi medya çalışanlarına yönelik baskı ve şiddetin AB ülkelerinde ve özellikle Polonya ve Macaristan'da mevcut olduğuna dikkati çekti.
Vekiller, SLAPP olarak bilinen, "kamu katılımına karşı stratejik davalar" yasasının kötüye kullanılarak gazetecilerin cezalandırıldığına işaret etti.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Vera Jourova da AB'de basın özgürlüğüyle ilgili çok fazla süreç ve dava görüldüğünü belirtti ve "Mahkemelerimizin kötüye kullanılmasını istemiyorum." dedi.
Bu sene ilk defa üye ülkelerdeki uygulamaların gözden geçirileceğini ve tavsiyeler yayınlanacağını ifade eden Jourova, ayrıca Komisyonun geçen hafta sunduğu yeni öneriye atıfta bulundu.
Hakimlerin gazetecilere ve insan hakları savunucularına karşı açılan dayanaksız davaları kolayca geri çevirmesine olanak sağlayacağı belirtilen önerinin yasalaşması için AP ve Konsey'de görüşülmesi gerekiyor.