Birlik karşıtı ve aşırı sağcı partilerin Avrupa genelinde oy oranlarını artırarak güç kazanması, İngiltere'nin Birlikten çıkma kararı (Brexit) ve Avrupalı liderlerin ülkelerinde ağır eleştirilere maruz kalması, Avrupa Birliği'ndeki (AB) temel taşları yerinden oynatmaya başladı.
Avrupa Birliği'nde liberal demokrasi fikri güç kaybederken, Macaristan ve Polonya gibi daha otoriter hükümetler ön plana çıkıyor.
İtalya’da aşırı sağcı hükümet tarafından atılan adımlarla Avrupa Birliği'nden hızla uzaklaşılıyor.
Paris'teki Institut Montaigne araştırma grubunun kıdemli danışmanlarından Dominique Moisi, Avrupalı seçmenlerin "seçkinlere" hissettiği derin öfke yüzünden Avrupa yanlısı liderlerin güç kaybettiğini söyledi. Moisi'ye göre Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerini, AB karşıtı bir tarafın kazanma ihtimali de söz konusu.
Avrupalı liderlerin başrolünü üstlenen Merkel, yerel seçimlerde alınan yenilgiler ve oy oranlarındaki büyük düşüşün ardından, önümüzdeki dönem partisinin başkanlığına ve başbakanlığa aday olmayacağını açıkladı.
Merkel, Hessen eyaletindeki sonuçların hayal kırıklığı olduğunu ve tüm sorumluluğu üstlendiğini vurguladı. Hessen ve Bavyera seçimlerinin ardından aynı şekilde devam edemeyeceklerini söyleyen Merkel, "Hükümet güvenirliğini kaybetti. Kararım aynı zamanda CDU'nun geleceğindeki başarı için. Risklerden daha çok fırsatlarımız var" dedi.
İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit krizi sebebiyle hem seçmenlerinin hem de ülke basınının ağır eleştirilerine maruz kaldı. İngiltere'nin dört bir yanında düzenlenen Brexit karşıtı protestolara kulaklarını tıkayan May, Brexit Bakanı David Davis, Savunma Tedarik Bakanı Guto Bebb ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın istifasının ardından giderek güç kaybetti.
Avrupa Birliği'ne sunduğu ayrılık planı kabul edilmeyen Başbakan, İngiliz medyasının eleştiri oklarının da hedefi oldu. İngilizlerin önemli gazetelerinden The Guardian manşetinde, "May, Avrupalı liderler tarafından rezil edildi: Brexit planın işe yaramayacak" ifadesini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ise, ekonomik reformlarının ardından ülkede başlayan şiddetli protesto gösterileriyle popüleritesinde büyük düşüş yaşıyor.
BVA şirketinin yaptığı ankete göre, Macron'un popülaritesi yüzde 34'e düştü. Bu düşüşte, Macron'un Özel Kalem Müdür Yardımcısı Alexandre Benalla'nın bir genci darbettiği görüntülerinden dolayı gözaltına alınmasının da büyük etkisi var.
Kaynak: TRT Haber, AP, AA