Savunma Bakanı Richard Marles, Sky News televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD liderliğindeki Refah Muhafızı Operasyonu'na katkısının çerçevesini anlattı.
Refah Muhafızı Operasyonu misyonunun Bahreyn'deki karargahına ocak ayında 11 askeri personelin gönderileceğini belirten Marles, burada halihazırda 5 Avustralyalının görevlendirildiğini söyledi.
Marles, misyona gemi veya uçak göndermeyeceklerini dile getirdi.
Avustralya ordusunun Pasifik bölgesine odaklanmaya devam etmesi gerektiğini vurgulayan Marles, "Stratejik odak noktamız konusunda gerçekten net olmamız gerekiyor ve stratejik odak noktamız, Kuzeydoğu Hint Okyanusu, Güney Çin Denizi, Doğu Çin Denizi ve Pasifik'tir." diye ekledi.
Marles, muhalefet milletvekillerinin, ABD'nin talep ettiği şekilde savaş gemisi göndermemesinin Avustralya'yı daha az güvenilir müttefik haline getirdiği yönündeki eleştirilerini reddederek, "Bu, kesinlikle saçma." yorumunda bulundu.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Kızıldeniz'de artan Husi saldırılarının serbest ticaret akışına tehdit oluşturduğunu, masum denizcileri tehlikeye attığını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtmişti.
Bu konunun çözümü için uluslararası talep olduğuna işaret eden Austin, "Bu nedenle bugün Operation Prosperity Guardian'ı (Refah Muhafızı Operasyonu) kurduğumuzu duyuruyorum. Bu, Ortak Deniz Kuvvetleri ve 153. Görev Gücü'nün çatısı altında Kızıldeniz'deki güvenliğe odaklanan önemli bir çok uluslu güvenlik girişimidir." ifadelerini kullanmıştı.
Misyonda ABD'nin yanı sıra İngiltere, Bahreyn, Kanada, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, Seyşeller ve İspanya gibi ülkeler yer alıyor.
Kızıldeniz'de saldırılar
Yemen'deki Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, 14 Kasım'daki televizyon konuşmasında, Kızıldeniz'de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu.
Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri ise 19 Kasım'da X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki olarak İsrail bandıralı her türlü gemiyi hedef alacaklarını duyurmuştu.
Ardından Husiler, Babu'l Mendep Boğazı'nda "Unity Explorer" ve "Number Nine" adlı iki İsrail gemisine İHA ve füze saldırısı düzenlemişti.
İsrailli denizcilik şirketi ZIM de 29 Kasım'da yaptığı açıklamada, Umman Denizi ve Kızıldeniz'deki güvenlik durumunu gerekçe göstererek gemilerinin Mısır'daki Süveyş Kanalı'nı kullanmayacağını belirtmişti.
CENTCOM ise 4 Aralık'ta X sosyal medya platformundan, Kızıldeniz'in güneyindeki uluslararası kara sularında 3 ticari gemiye 4 saldırı düzenlendiğini açıklamıştı.
Kızıldeniz'in güneyinde ABD donanmasına bağlı "USS Carney" destroyerinin ticari gemilerin yardım çağrısına yanıt verdiği aktarılan açıklamada, destroyerin gemilere yardım ederken kendisine doğru ilerleyen 3 İHA'yı düşürdüğü duyurulmuştu.
Son dönemlerde Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Mısır'ın Süveyş Kanalı İdaresinden dün yapılan açıklamada, 19 Kasım'dan bu yana 55 geminin rotasının Babu'l Mendep Boğazı yerine Afrika'nın güney ucundaki Ümit Burnu'na yönlendirildiği bildirilmişti.