Bakan Wong, başkent Honiara’da Solomon Adaları Başbakanı Manasseh Sogavare ile görüşerek, Çin ile Solomon Adaları arasında 20 Nisan'da "güvenlik alanında iş birliğine yönelik hükümetler arası çerçeve anlaşması" imzalanmasından bu yana Solomon Adaları'nı ziyaret eden ilk bakan oldu.
Görüşme sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Wong, Avustralya’nın, “Ülkesinin güvenliğinin Pasifik ailesinin sorumluluğunda olması gerektiği ve Pasifik ailesinin bu güvenliği sağlayabilmekten çok daha fazlasını sunduğu” görüşünü sürdürdüğünü aktardı.
Wong, Başbakan Sogavare’ın Solomon Adaları'nda bir askeri üs olmayacağına dair güvence vermesini memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.
Solomon Adaları'nın tercih edilen ilk güvenlik ortağı olarak Avustralya'yı tercih etmesinden de memnun olduğunu söyleyerek, Sogavare ile görüşmesini “yapıcı” ve “geniş kapsamlı” olarak nitelendirdi.
Solomon Adaları, Wong’un görevine başladığından bu yana ziyaret ettiği 5'inci Pasifik ülkesi.
Çin ile Solomon Adaları arasındaki güvenlik anlaşması
Çin ile Solomon Adaları arasında 20 Nisan'da "güvenlik alanında iş birliğine yönelik hükümetler arası çerçeve anlaşması" imzalandığı duyurulmuştu.
Anlaşmanın taslağı olduğu iddia edilen bir belge, Solomon Adaları'nda muhalefet tarafından internette yayımlanmıştı. Belgede, anlaşmanın Çin savaş gemilerinin Solomon Adaları limanlarına demirleyebileceği, kısa süreli bekleyebileceği, lojistik ikmali ve geçiş yapabileceğini öngördüğü ileri sürülmüştü.
Belgede, Solomon Adaları'nın sosyal düzenini, insan yaşamını ve mülkiyeti korumak için Çin'den polis, zırhlı polis, askeri personel ve diğer koruyucu ile askeri güç talep edebileceği belirtilmişti.
Analistler, anlaşmanın, Pekin yönetiminin, Çin vatandaşlarını ve Çin'e ait projeleri korumak için ordusunu kullanmasının önünü açacağı ve ona Pasifik Okyanusu'nun güneyinde kritik askeri üs sağlayacağını ileri sürerek, bunun bir "güvenlik paktı" olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu.
ABD'nin yanı sıra Avustralya ve Yeni Zelanda hükümetleri, daha önce yaptıkları açıklamalarda, detaylarının şeffaf şekilde paylaşılmadığını savundukları anlaşmadan endişelerini ifade etmişti.