Müslüman ve yabancıların büyük bir çoğunluğunca desteklenen Yeşiller'in, yolsuzluk suçlaması nedeniyle Başbakanlıktan istifa etmek zorunda kalan Avusturya Halk Partisi (ÖVP) eski Genel Başkanı Sebastian Kurz ve ekibiyle yürütülen koalisyon görüşmelerinde, "kamu yayıncı kuruluşu ORF’nin Yönetim Kurulu'nda partiye yakın isimlerin yer alması karşılığında öğretmenlere yönelik olası bir başörtüsü yasağına destek vereceği" iddialarının yer aldığı gizli yazışmaların ortaya çıkması, ülke siyasetinde tansiyonu yükseltti.
Avusturya’da 1986’da kurulun Yeşiller Partisi, 2017’de düzenlenen milletvekili seçimlerinde yüzde 4’lük seçim barajının altında kalmasının ardından 2019 seçimlerinde yüzde 13,9 ile tarihinin en yüksek oy oranına ulaştı.
Yeşiller, çevre, iklim değişikliği, ekoloji gibi geleneksel konularının yanı sıra bu süreçte Müslüman, yabancı ve mültecilere yönelik kuşatıcı söylemleriyle Kurz’un ülke siyasetinde estirdiği "popülist rüzgara" karşı durmakla kalmadı, göçmen kökenli seçmenin de takdirini kazandı.
Bu durumun sandığa yansımasıyla tarihi başarı elde eden Yeşiller, Kurz’un başında olduğu seçimin birinci partisi ÖVP ile koalisyon görüşmelerine başladı.
Kurz’un aşırı sağcı Avusturya Halk Partisi (FPÖ) ile kurduğu koalisyon hükümetinden ciddi oranda zarar gören Müslüman ve yabancılar, Yeşiller-ÖVP iktidarında az da olsa nefes almayı umarken, son 2 yıllık süreçte salgına rağmen Müslümanların haklarını kısıtlayıcı, ayrımcı ve ötekileştirici birçok adım atıldı.
Yeşiller, Kurz'a karşı etkisiz kaldı
Kurz ve ekibi karşısında etkisiz kalan Yeşiller Partisi, özellikle Müslümanlar arasında hayal kırıklığına neden olurken; koalisyon müzakerelerinin sürdüğü süreçte "ek yazışma" adı altında bazı gizli belgelerde, Yeşiller'in başörtüsü yasağını pazarlık konusu yapması ciddi tepkiyle karşılandı.
Her ne kadar Yeşiller, bu iddialara kesin şekilde karşı çıksa da hem parti içi hem de farklı çevrelerin sert eleştirilerine hedef olmaktan kurtulamadı.
"Yeşiller, keşke İslam karşıtlığına gereken tepkiyi verebilse"
Viyana Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası Barış Enstitüsü (IIP) Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Heinz Gartner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki partinin oluşturduğu hükümet programında öğretmenlere yönelik başörtüsü yasağına yer verilmediğini, bunun Yeşiller’in federal kongresi tarafından kesinlikle kabul görmeyeceğinin bilindiğini söyledi.
Gartner, "ek yazışmalarda" söz konusu yasağa ilişkin bir yasa yerine kararname çıkartılmasına yer verildiğini, Yeşiller'in Anayasa Mahkemesinin böyle bir kararnameyi kabul etmeyeceğini ileri sürdüklerini kaydetti.
Ancak burada ÖVP için yasağın yürürlüğe girip girmemesinin birincil derecede önem arz etmediğine işaret eden Gartner, "Önemli olan bu konuyu 2024’te yapılacak milletvekili seçimlerinde aşırı sağcı FPÖ’nün oylarını almak için malzeme olarak kullanmak istemesi. Keşke Yeşiller, antisemitik olaylara verdiği sert tepkiler gibi Müslümanlara karşı gerçekleşen olaylar karşısında da aynı tavrı ortaya koyabilse." değerlendirmesinde bulundu.
"Başörtüsü yasağına ilişkin uzlaşının ek belgelerde yer alması utanç verici"
Yeşiller Milletvekili Faika El-Nagashi de siyasetteki ırkçılığın konuşulması gerektiğini vurgulayarak, "Yeşiller ve ÖVP arasında öğretmenlere yönelik başörtüsü yasağına ilişkin uzlaşının ek belgelerde yer alması utanç verici. Siyasi açıdan yanlış buluyorum." dedi.
El-Nagashi, bu yazışmaların toplumda güvensizlik, öfke ve kızgınlığa yol açtığını, kendisinin başörtüsünün herhangi bir şekilde yasaklanmasını kesinlikle desteklemediğini ifade etti.
Söz konusu yazışmaların bir kez daha ÖVP’nin ülkedeki Müslüman topluma karşıtı politikalar yürüttüğünü, Yeşiller dahil Meclisteki bütün siyasi partilerin bu durum karşısında sessiz kaldığını söyleyen El-Nagashi, "Bu çok acı verici ve toplumun bu husustaki tutumunun da bir yansıması. Avusturya’da Müslüman karşıtı ırkçılık, günlük siyasi işlerin bir parçası." dedi.
El-Nagashi, Müslüman toplum ve özellikle Müslüman kadınlar üzerinden siyaset yapılmasının hem toplumun geneline hem de birlikte yaşama ciddi zarar verdiğini belirterek, "Irkçılık karşıtı siyaset için Yeşiller'deyim. Yeşiller'e oy veren çok sayıda ırkçılık karşıtının desteğiyle Ulusal Meclise girdim. Ek yazışma, Yeşiller'in bu husustaki yaklaşımına güvenen kişilerde güven kaybına neden oldu." ifadesini kullandı.
"Başörtüsü yasağı, Avusturya’da yok, olmayacak da"
"Yeşiller Partisi'nin ikinci ismi" olarak kabul edilen partinin Meclis Grup Başkanı Sigi Maurer’in Basın Sözcüsü Simon Pötschko, iddialara ilişkin AA muhabirinin soruları üzerine yaptığı yazılı açıklamada, ek yazışmalarda yer alan ifadelerin toplumda huzursuzluğa yol açmasının anlaşılır olduğunu ancak söz konusu belgelerin kamuya yansıyan kısmının belirgin şekilde kısaltıldığını ve yanlış aktarıldığını ifade etti.
Devlete bağlı birçok kurumu ÖVP’nin inisiyatifine bırakmamak için çeşitli uzlaşıların sağlandığını aktaran Pötschko, ancak başörtüsü yasağının kendileri için tartışmaya açık bir konu olmadığını savundu.
Pötschko, başörtüsünün yasaklanmasının Yeşiller için kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek, "Başörtüsü yasağı, Avusturya’da yok, olmayacak da." dedi.