Açık 12.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 20.01.2022 10:50

Azerbaycan'ın kanlı günü: Kara Yanvar

Sovyet ordusu 32 yıl önce bugün Ermenilerin kışkırtmasıyla tanklarla girdiği Bakü’de onlarca Azerbaycan Türkünü katletti. Maksat sindirmekti, ancak Azerbaycan o kara geceden bağımsızlık çıkardı.

okuma süresi
Okuma süresi

Azerbaycan, bağımsızlığa giden yolda çok can kaybetti.

En acı günlerinden biri de Sovyet ordusunun Bakü’ye tanklarla girerek, insanları katlettiği 20 Ocak 1990’da yaşandı.  

1990 yılının ilk günlerinde Karabağ ve çevresinde Ermeni silahlı gruplarının Azerbaycan köylerine saldırıları ve tacizleri artmıştı. Ermenilerin kışkırtmalarıyla zaten teşne olan Sovyet ordusu Bakü'ye girdi ve onlarca insan tankların paletleriyle ezilerek, kurşunlanarak vurularak şehit edildi.

Ancak Azerbaycan tarihinin en karanlık günü aydınlık bir geleceğe evrilecekti.

Kanlı Ocak ya da bir diğer adlandırmayla Kara Yanvar’n Azerbaycan’ın bağımsızlığındaki önemini ve Kanlı Ocak’tan Karabağ Zaferi’ne giden süreci Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramin Sadık, TRT Haber’e değerlendirdi.

Etnik sorunların kışkırtıldığı bir bölge de Azerbaycan yani Karabağ oldu

"1980’lerde SSCB’de siyasi, ekonomik, sosyal ve idari sorunlar yaşıyordu. 1985’te ülkenin başına geçen Mihail Gorbaçov, bu sorunların üstesinden gelmek için “Glastnost” (Açıklık) ve “Perestroyka” (Yeniden Yapılanma) denen paketleri kabul ettirdi. Fakat SSCB için bu paketler olumlu değil olumsuz sonuçlara yol açtı. Bu nedenle de SSCB hızlı bir çöküşe girdi. Bu çöküş birlik toplumlarını bağımsızlığa sevk etti. Ancak Sovyet yönetimi merkezden kaçmaya engel olmak üzere bazı ülkelerdeki etnik sorunları kışkırtmaya başladı. Bu etnik sorunların kışkırtıldığı bir bölge de Karabağ'dı."

Ermenilerin Karabağ’a olan iddiasının eskiye dayandığına işaret eden Ramin Sadık, sözlerine şöyle devam etti:

“SSCB döneminde bile birkaç kez Karabağ’ın Ermenistan’a birleştirilmesi Erivan’ın amacı olmuştu. Fakat 1987’de Gorbaçov’un Ermeni asıllı ekonomi başdanışmanı Abel Aganbekyan, Paris’e ziyareti esnasında Karabağ’ın Ermenistan’a birleştirilmesini Gorbaçov’a teklif ettiğini söylemesi olayların bizzat Moskova tarafından kışkırtıldığının örneği. O açıklamadan sonra Ermenistan ve Karabağ’da, Ermenilerin gösterileri ile Azerbaycanlılara karşı saldırıları başladı.

Azerbaycan'ın kanlı günü: Kara Yanvar

1987’nin sonlarında Ermenistan’dan binlerce Azerbaycanlı göçe tabi tutulurken, 1988 başlarından itibaren bu sayı yüz binlere ulaştı. Diğer yandan Karabağ’da silahlı Ermeni çeteleri Azerbaycan köylerine saldırılar düzenledi, evler yakıldı, insanlar katledildi. Tabii bu gibi olaylar Azerbaycan halkının Sovyet yönetimi aleyhine gösteriler yapmasına neden oldu. 1988’in sonlarından itibaren Bakü ile diğer şehirlerin meydanlarında yüz binler gösteri yaparak SSCB yönetimine itirazlarını duyurmaya çalıştı. Sovyet yönetimi ise gösterileri boğmak, organize edenleri hapsetmek ve halkın taleplerini susturmak yolunu seçti. Sonuçta bu durum, Azerbaycan halkının ülkenin bağımsızlığını istemesi talebini seslendirmesini sağladı.”
 

Kanlı Ocak’a adım adım

1990 yılının ilk günlerinde Karabağ ve çevresinde Ermeni silahlı gruplarının Azerbaycan köylerine saldırıları arttı. Nitekim 12 Ocak 1990’da Hanlar ilinin Kuşçu köyüne 500 kişilik silahlı Ermeni grubu saldırarak onlarca insanı katletti.

Yerel güçler, Milli Savunma Konseyi çatısı altında toplandı. Lakin ayrılıkçı Ermenilerin kışkırtıcılığı durmadı, hatta Bakü’de 13 Ocak’ta bir Ermeni, 2 Azerbaycanlıyı kasıtlı olarak öldürdü. Bunun üzerine şehirde Azerbaycanlılar ile Ermeniler arasında karşılıklı saldırılar yaşandı ve Sovyet güvenlik güçleri olaylara karışmadı.

Karabağ’da OHAL ilan edildi

Ocak ortalarında Sovyet yönetimi ülkenin farklı bölgelerinden topladığı yaklaşık 50 bin kişilik orduyu, şehir sınırlarında konuşlandırdı. 15 Ocak’ta Karabağ ve çevresinde olağanüstü hal ilan (OHAL) edildi. Azerbaycan halkı karara tepki göstererek ülke yönetimini istifaya çağırdı.

En büyük gösteri 17 Ocak’ta düzenlendi. Halk Moskova’dan, Ermeni silahlı gruplarının Azerbaycan köylerine saldırmasına engel olmasını ve Bakü sınırlarına topladığı ordunun Ermenistan ile sınıra nakledilmesini istedi. Bunun üzerine Azerbaycan Sovyet yönetimi, Moskova’ya gönderdiği telgraflarda göstericiler arasında silahlı grupların olduğunu iddia ederek ısrarla SSCB ordularından şehre operasyon yapmasını talep etti.

Bakü’de OHAL ilan edildi, halkın haberi olmadı

Sovyet yönetimi 19 Ocak gece saat 12.00’de, Bakü’de olağanüstü hal ilan etti. Ancak olağanüstü halin halka duyurulmasından 5 saat önce bütün Azerbaycan’ı televizyon ve radyo yayınlarıyla temin eden Büyük Kule’de nedeni belirsiz patlamalar oldu ve televizyon/radyo yayınları kesildi. Halk, olağanüstü halin ilan edildiğini öğrenemedi.

19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece, Sovyet ordusuna ait tanklar, Bakü’ye 5 yönden girdi. Tanklar, kendilerini engellemeye çalışan insanları öldürerek şehre ilerledi.

Rus tankları Bakü'deki araçları ezdi | Fotoğraf: AA][Rus tankları Bakü'deki araçları ezdi | Fotoğraf: AA]]

Yaklaşık 150 Azerbaycan Türkü öldü

Gece boyunca devam eden müdahale bir katliama yol açtı. O gece Bakü’de 130’dan fazla kişi hayatını kaybetti

Sovyet ordusu, katliamını Neftçala ve Lenkeran gibi diğer illerde de sürdürdü ve yaklaşık 150 Azerbaycanlı sivil 20 Ocak katliamının kurbanı oldu.

Grafik: TRT Haber[Grafik: TRT Haber]

Olaylarda 744 kişi yaralandı, yaklaşık 400 kişi Sovyet ordusu tarafından gözaltına alındı.

1 milyon kişi Azadlık Meydanı’nda

Şehitler, 31 Mart 1918'de Ermenilerin saldırıları sonucu hayatını kaybeden Azerbaycanlıların mezarlarının bulunduğu, daha sonra Sovyet döneminde park haline getirilen Dağüstü Parkı’na defnedildi.

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]

Cenazeleri defnetmek için 1 milyon Azerbaycanlı, Azadlık Meydanı’nda toplandı.
Toprakları için canlarını verenler, “Şehitlik Hıyabanı”na götürüldü.

Azerbaycan halkı, her yıl 20 Ocak’ta, Kara Yanvar şehitlerini anmak için bu şehitliğe akın ediyor.

Grafik: TRT Haber[Grafik: TRT Haber]

Ok yaydan çıktı: Azerbaycan bağımsızlık yolunda

Kara Ocak, Azerbaycan halkının sabrını taşıran bir dönüm noktası oldu. Azerbaycanlılar artık Sovyet yönetimine güvenmiyordu. Azerbaycan için bağımsızlığa giden yolda önemli adımlar atıldı. Ramin Sadık, Kanlı Ocak Olayı’nın Azerbaycan’ın bağımsızlığındaki önemine şu sözlerle değindi:

“Katliamın ardından Azerbaycan aydınlarının talebiyle meclis olağanüstü bir toplantı yaptı. Toplantıda askerî müdahale kınandı, olağanüstü halin derhal kaldırılması ve Sovyet güçlerinin şehirden çıkarılması talebi dile getirildi. Talepleri umursamayan Moskova’ya halkın ve aydınların tepkisi çığ gibi büyüdü.

Haydar Aliyev Moskova’da düzenlediği basın toplantısında Sovyet yönetimini ağır bir dille eleştirdi. Bakü’de meydanlara toplaşan halk, Komünist Partisi kimliklerinin yakmaya ve Sovyet güçlerini şehirden ayrılmaya çağırdı. 20 Ocak Katliamı Azerbaycan’ı bağımsızlığa götüren bir olay oldu. Artık ok yaydan çıkmış, Azerbaycan geriye dönülmez bir yola girdi.”

28 Mayıs Cumhuriyet Günü ilan edildi

Azerbaycan’da cumhurbaşkanlığı makamı tesis edildi.

21 Mayıs 1990’da cumhurbaşkanı Ayaz Mütellibov’un kararnamesiyle 1918 yılındaki Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulduğu 28 Mayıs tarihi, “Cumhuriyet Günü” olarak ilan edildi. Aynı gün meclis binasının üzerine ilk cumhuriyetin üç renkli bayrağı çekildi.

Ülkede olağanüstü halin devam etmesine rağmen halk Cumhuriyet Günü dolayısıyla Bakü, Gence ve diğer şehirlerde mitingler, etkinlikler düzenledi.

5 Şubat 1991’de ülkenin ismindeki “Sovyet Sosyalist” ibaresi kaldırıldı ve Azerbaycan Cumhuriyeti şekli kabul edildi. Üç renkli bayrak devlet bayrağı olarak onaylandı.

Azerbaycan bayrağı | Fotoğraf: AA[Azerbaycan bayrağı | Fotoğraf: AA]

Azerbaycan 30 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan ettikten sonra Ermenistan, Dağlık Karabağ’da hak iddia etti. Bunun üzerinde etnik çatışmalar yaşandı.

Azerbaycanlılar, 18 Ekim 1991’de bağımsızlıklarını son kez ilan ettiler.

“Karabağ Azerbaycan’dır”

Ermenilerin, 1988’den beri devam eden, 32 yıllık işgali, Azerbaycan ordusunun başarılı operasyonuyla son buldu ve Karabağ, 2020 yılında özgürlüğüne kavuştu.

Kanlı Ocak’tan Karabağ Zaferi’ne giden süreci değerlendiren Doç. Dr. Ramin Sadık, “Kanlı Ocak Azerbaycan’ın yeniden dirilişi oldu. Halk istediği bağımsızlığına kavuştu. Fakat Ermenistan açıkça Azerbaycan topraklarına karşı saldırıya geçti” dedi.

Ermeni güçleri 1992’nin ilk günlerinden itibaren Karabağ’da büyük saldırılar düzenledi. Şubat ayında Hocalı’da yüzyılın en büyük soykırımlarından birini gerçekleştiren Ermeni askerleri, Mayıs’ta Karabağ’ın stratejik şehri Şuşa ile Ermenistan sınırındaki Laçın şehirlerini işgal etti. 1993’te Kelbeceri ele geçirdi. Neticede Ağdam, Füzuli, Gubadlı, Zengilan ve Cebrayıl illeri işgal altına düştü. Yüz binlerce insan yurdundan göç etmek zorunda kalırken, binlerce kişi hayatını kaybetti.

Azerbaycan'ın kanlı günü: Kara Yanvar

“200 yıldır toprakları işgal edilen Azerbaycan, yıldızı parlayan bir ülke haline geldi”

Daha önce defalarca Azerbaycan’a yönelik saldırılar yapan ve onlarca askerle insanı katleden Ermenistan, Eylül 2020’de yine şiddetli bir saldırı başlatmaya tevessül etti. Fakat bu kez Azerbaycan işgalciyi tam olarak cezalandırma yolunu seçti ve tüm engellemelere rağmen, halk ile devlet ve ordu birliğini sağlayarak işgalcileri topraklarından çıkardı. Ermenistan güçlerinin işgal ettiği topraklar, 44 günlük bir operasyon sonucu kurtarıldı.

Azerbaycan askerinin, halkın yüzündeki yılların üzüntüsünü, günler içinde sevince dönüştürdüğünün altını çizen Doç. Dr. Ramin Sadık, değerlendirmelerini şu sözlerle bitirdi.

“İşgalcinin hem savaş meydanında, hem de diplomatik masada yenilgiye uğratılması Azerbaycan tarihinin son 200 yıllık sürecinde kazandığı en büyük zafer oldu. Gerçekten de son 200 yıldır toprakları işgal edilen Azerbaycan makûs talihini değiştirdi, işgalden topraklarını kurtaran, özgüveni ve azmiyle adım adım davasının peşinden giden yıldızı parlayan bir ülke haline geldi.”

Video: Resul Daban

Grafik: Hafize Yurt Ateş

Sıradaki Haber
Endonezyalı öğrenci selfieleriyle milyoner oldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz