ABD ve Birleşmiş Milletlerin (BM) Yemen krizine siyasi çözüm sürecini yeniden başlatma girişimlerini sürdürdüğü bugünlerde Husiler, iç cephelerde verdikleri kayıplara karşı hükümet güçlerini destekleyen Suudi Arabistan ve BAE'ye yönelik saldırılarını artırdı.
Arap Birliği, Husilerin, 17 Ocak'ta BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye düzenlediği saldırıları görüşmek üzere BAE'nin talebi üzerine dün Mısır'ın başkenti Kahire'de daimi temsilciler düzeyinde olağanüstü toplandı.
Arap Birliği toplantısının kapanış bildirisinde, Husilerin, sivillere ve sivil hedeflere yönelik saldırıları kınandı.
Husilerin söz konusu saldırılarının, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuku açıkça çiğnediği vurgulanan bildiride, "tüm ülkelere Husi milisleri terör örgütü ilan etme" çağrısı yapıldı.
Husilerin BAE'ye yönelik saldırılarını artırmasıyla birlikte Arap koalisyonuna ait savaş uçakları da başkent Sana'nın yanı sıra Husilerin kontrolündeki bölgelerde bombardımanı yoğunlaştırdı.
BAE: Abu Dabi'yi hedef alan füze rampaları vuruldu
BAE Savunma Bakanlığından bugün yapılan açıklamada, Husilerin başkent Abu Dabi'ye gönderdiği iki balistik füzenin hava savunma sistemince etkisiz hale getirildiği söylendi.
Savunma Bakanlığı, Yemen'in Cevf kentinde bulunan ve Abu Dabi'ye balistik füzeleri fırlatan rampanın F-16 savaş uçağıyla vurulduğunu aktardı.
Suudi Arabistan Sivil Savunma Sözcüsü Muhammed el-Hamadi de güneydeki Cazan bölgesine yönelik saldırı sonucu 2 kişinin yaralandığını duyurdu.
Arap koalisyon güçleri ise Husilerin Suudi Arabistan'ın Zahran ve Asir kentlerini hedef aldığı ve bu bölgeye gönderilen balistik füzelerin imha edildiğini açıkladı.
Husiler: Hassas noktaları balistik füze ve İHA'larla hedef aldık
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, "füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) Suudi Arabistan ve BAE topraklarını hedef alan geniş çaplı bir askeri operasyon düzenlediklerini" iddia etti.
"ABD güçlerinin içinde yer aldığı BAE'deki Ez-Zafra Hava Üssü ve bazı hassas noktaları çok sayıda balistik füze ve İHA'larla hedef aldık" ifadelerini kullanan Seri, Suudi Arabistan'ın güneyindeki Şarura bölgesi ve farklı noktalara da balistik füze ve İHA'larla saldırı düzenlediklerini ileri sürdü.
Husilerin hassas noktaları hedef aldığına dair Abu Dabi veya Riyad'dan henüz bir açıklama gelmedi.
Ancak BAE Savunma Bakanlığının saldırıya ilişkin açıklamasından sonra ABD'nin Abu Dabi Büyükelçiliği, ülkedeki vatandaşlarını güvenlik konusunda uyaran bir açıklama yayımladı.
Husilerin saldırıları birçok Arap ülkesi tarafından kınandı
İran'dan aldıkları silah ve İHA desteğiyle yaklaşık 7 yıldır Yemen hükümet güçleriyle savaşan Husilerin Suudi Arabistan ve BAE'yi hedef alan saldırıları, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Arap Parlamentosu başta olmak üzere Arap dünyasında tepkiyle karşılandı.
KİK ve Arap Parlamentosunun yanı sıra Mısır, Ürdün, Yemen, Bahreyn ve Kuveyt, Husilerin "terör eylemlerine" karşı BAE ve Suudi Arabistan'ın alacağı önlemlere tam desteklerini açıkladı.
Ayrıca Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, BAE ve Suudi Arabistan topraklarındaki sivil yerleri hedef alan Husilerin saldırılarını önlemek için uluslararası toplumun harekete geçmesine ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.
Husileri desteklemesine rağmen BAE ile ilişkilerini üst düzeyde tutan İran'ın yaklaşımı
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade de Tahran'da düzenlediği haftalık basın toplantısında, Yemen krizine işaret ederek, ülkesinin Yemen'de siyasi çözüm sağlayacak çabaları desteklemeye hazır olduğunu ifade etti.
Husileri desteklemesine rağmen Abu Dabi ile ilişkilerini üst düzeyde korumaya devam eden İran, 17 Ocak'ta BAE'ye düzenlenen saldırıyla bir bağlantısı olmadığını savunmuştu.
İran'ın İslamabad Büyükelçiliği, BAE'ye yapılan saldırının Tahran'ın Husilere verdiği destekle gerçekleştirildiğine dair Pakistan basınında çıkan haberlere ilişkin bir açıklama yayımladı.
Basında çıkan iddiaların yalanlandığı açıklamada, "Bu tür asparagas haberler, İran'ın BAE'nin de aralarında bulunduğu komşularının egemenliğine duyduğu saygıyı göz ardı ederek gerçekleri çarpıtmak istiyor." ifadelerine yer verildi.
Saldırıların ekonomik boyutu
Husilerin balistik füze ve İHA'larla gerçekleştirdiği saldırılar, güvenlik ve siyasi boyutların ötesinde ardında ekonomik etkiler de bıraktı.
Dubai finans piyasalarının bu saldırılardan sonra yüzde 2 değer kaybı yaşadığı belirtildi.
ABD'nin ABC kanalının haberine göre, İngiltere merkezli küresel risk ve stratejik danışmanlık şirketinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika analisti Torbjorn Soltvedt, Suudi Arabistan ve BAE'ye yönelik saldırıları değerlendirdi.
Suudi Arabistan'a yönelik haftalık saldırıların BAE'yi de aynı şekilde hedef alması halinde ülkedeki tehdit algısının değişmiş olacağına işaret eden Soltvedt, altyapıya yönelik saldırıların tekrarlanmasıyla birlikte korkunun yayılabileceğine dikkati çekti.
ABD ve BM'nin çözüm çabaları yoğunlaştı
Yemen'de 7 yıldır süren savaşın şiddetlenmesiyle birlikte ABD ve BM'nin krize çözüm bulma çabaları da yoğunlaştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Ocak'ta Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Al Suud ile Husilerin Suudi Arabistan ve BAE'ye düzenlediği saldırıları görüştü.
Hem Suudi Arabistan'da hem BAE'de sivil bölgeleri vuran ve sivil kayıplara neden olan Husi saldırılarını kınayan Blinken, ABD'nin Körfez ortaklarının Yemen'den ve bölgenin başka yerlerinden gelen tehditlere karşı savunma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olma taahhüdünü yineledi.
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ise 20 Ocak'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a yaptığı ziyarette, ülke yetkilileriyle tansiyonu düşürme olanaklarını ve kapsamlı siyasi diyalog sürecinin başlatılmasına ilişkin görüşmelerde bulundu.
Husiler, geçen hafta da Abu Dabi'yi hedef aldı
Yemen'deki Husilerin, 17 Ocak'ta BAE'nin başkenti Abu Dabi'nin Musaffah bölgesine silahlı İHA'larla düzenlediği saldırı sonucu 3 yakıt tankerinde patlama meydana gelmiş, saldırıda 3 kişinin öldüğü, 6 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
İran destekli Husiler, Yemen'de Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. BAE'nin de yer aldığı Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.