BAE resmi ajansı WAM'ın haberine göre, Dışişleri Bakanı Al Nahyan, İsrailli mevkidaşı Lapid ile telefonda görüştü.
Görüşmede Al Nahyan, sükunet ortamının sağlanması ve Mescid-i Aksa'nın saygınlığını ihlal eden uygulamaların durdurulmasının önemine vurgu yaptı.
Ürdün'ün Kudüs'teki kutsal mekanların himaye edilmesindeki tarihi rolüne saygı duyulması gerektiğini kaydeden Al Nahyan, İsrail hükümetinin cuma gününden itibaren ramazan ayı sonuna kadar gayrimüslimlerin Mescid-i Aksa'ya girişini engelleyen kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Al Nahyan, İsrailli mevkidaşına Hamursuz Bayramı dolayısıyla tebriklerini iletti.
Görüşmede ayrıca, taraflar, bölgesel ve uluslararası gelişmeler, bölgede istikrara duyulan ihtiyaç ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesini ele aldı.
BAE İsrail'in Abu Dabi Büyükelçisini çağırmıştı
BAE Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Rim el-Haşimi, 19 Nisan'da Mescid-i Aksa baskınları nedeniyle İsrail'in Abu Dabi Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırarak ülkesinin protesto ve kınamasını iletmişti.
BAE, 2020'de Tel Aviv yönetimiyle varılan ilişkileri normalleştirme anlaşması sonrası ilk kez İsrailli Büyükelçiyi bakanlığa çağırmıştı.
Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları
Fanatik Yahudiler, 15 Nisan Cuma günü başlayan ve bir hafta sürecek Hamursuz Bayramı'nda Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarını artırdı.
Yahudi yerleşimci gruplara Mescid-i Aksa'ya baskınlarında İsrail polisi de eşlik ediyor.
Mescid-i Aksa'ya 15 Nisan Cuma günü sabah namazının ardından baskın düzenleyen İsrail güçleri, Filistinlilere ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etmişti. Olaylarda 152 Filistinli yaralanmış, yüzlercesi de gözaltına alınmıştı.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin açıklamasına göre, bugün 762 fanatik Yahudi, son 5 gün içinde ise toplam 3 bin 670 fanatik Yahudi Mescid'i Aksa'ya İsrail polisi eşliğinde baskın düzenledi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.