Libya, Tunus, Cezayir, Fas ve Moritanya...
Birleşik Arap Emirlikleri, Kuzey Afrika'yı egemenliği altına almak için her şeyi yapıyor.
BAE, Libya'da darbeci Hafter'in yanında yer aldı, darbe girişiminde bulunan Hafter ve milislerine ekonomik, diplomatik ve askeri destek sağladı. Ancak Hafter, Libya'nın meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti karşısında bir varlık gösteremedi.
Birçok alanda yaptırım
BAE, Tunus'ta ise İslami eğilimli Nahda Hareketi'ne karşı, rakip partileri destekledi. Ancak Nahda Hareketi devrim sonrası yapılan seçimlerde birinci oldu, iktidara geldi.
Benzer gelişmeler Cezayir'de de yaşandı. Abu Dabi yönetimi petrol zengini Cezayir'i nüfuzu altına almak için milyarlarca dolar harcadı. Gayrimenkul, turizm, nakliyat gibi sektörler ile askeri alanda yatırımlar yaptı.
Cezayir yönetimi yine de bağımsızlığını korumayı başardı, Katar ablukasına karşı durdu, darbeci Hafter'in silahlandırılmasına yanaşmadı.
Sosyal medyadaki sahte hesaplarını harekete geçiriyor
Abu Dabi yönetimi en büyük yabancı yatırımcı konumunda olduğu Fas borsasında, telekomünikasyon ve turizm sektörlerinde ciddi paylara sahip. Buna rağmen bölgesel sorunlar iki ülkenin arasını açtı. Abu Dabi yönetimi Fas hükümetine yönelik karalama çalışmalarına hız verdi.
Birleşik Arap Emirlikleri, bölge ülkeleri üzerindeki emellerini internetteki mecralarda da elde etmeye çalışıyor. Medya ve propaganda imkanlarını, özellikle de sosyal medyadaki sahte hesaplarını harekete geçiriyor.
Abu Dabi yönetimi, Moritanya'da da etkili olmaya çalışıyor, bu ülkenin ihtiyaçlarını istismar ediyor. Nakit ihtiyacı içindeki Moritanya bankalarına 2 milyar dolar kredi tahsis etti. Bu, bir dizi anlaşmayı da beraberinde getirdi.
Moritanya'nın Birleşik Arap Emirlikleri'nin etki ağından kurtulmayı başarıp başaramayacağı ise merak ediliyor.