• Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
08.11.2016 11:52

"Batı, Keşmir için somut adım atmıyor"

Prof. Dr. Abdullah Al Ahsan, "Keşmir, patlamaya hazır bir bomba gibi. Her gün insanlar ya ölüyor ya da topraklarından ayrılıyor" dedi.

"Batı, Keşmir için somut adım atmıyor"

Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Al Ahsan, Keşmir'in patlamaya hazır bir bomba gibi olduğunu, insanların her gün ya öldüğünü ya da topraklarından ayrıldığını belirterek, "Türkiye ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), bu konuda Hindistan'ı uluslararası arenada boykot edebilir." dedi.

Ahsan, Keşmir'in 27 Ekim 1947'de Hindistan tarafından işgal edildiğini, Hindistan'ın bu işgalini sonlandırılması ve topraklarının geleceğiyle ilgili kararı Keşmir halkının vermesi gerektiğini ifade eden Ahsan, "BM'nin önerdiği ve bir çözüm yolu olarak düşünülen referandum Hindistan’in müdahaleleri yüzünden birçok kez başarısızlıkla sonuçlandı." diye konuştu.

Ahsan, Hindistan'ın Keşmir halkını inkar etmeye devam ettiğini, dünya bu konuda tek vücut olsa bile Hindistan'ın sorunun çözümü için referanduma onay vermeyeceğini ve çözüm için bir adım atmayacağını dile getirdi.

Hindistan'da bağımsızlık günü kutlamaları sırasında Hizbul Mücahid'in lideri Burhan Wani'nin öldürülmesi ile başlayan süreci de değerlendiren Ahsan, şunları anlattı:

"Burhan Wani'nin hikayesi Keşmir'de acı çeken, zulme uğrayan binlerce Müslüman gencin hikayesidir. Burhan ve kardeşi Hindistan işgaline karşı durmuş ve bu yüzden tutuklanmıştı. Tutuklama sırasından, Hindu askerler tarafından kötü muamele yapıldı. Onuru ve itibarı kırıldı. İşgalci Hindistan askerlerinin katliamları Wani'yi öldürmelerinden sonra da devam ediyor. Şiddeti tırmandırmasına rağmen Hindistan hükümeti ısrarla dünya kamuoyuna Keşmir'deki olayların kontrol altında olduğu imajını vermeye çalışıyor. Oysa ki bölge patlamaya hazır bir bomba gibi. Her gün insanlar ya ölüyor ya da topraklarından ayrılıyor."

"Uluslararası camia ciddiye almalı"

Ahsan, uluslararası camia evrensel insan onurunu ciddiye almaya başladığı zaman Keşmir sorunun da çözüleceğini vurguladı.

Batı'nın, Müslüman dünyada olup bitenlere mesafeli yaklaştığını aktaran Prof. Dr. Ahsan, şöyle devam etti:

"Orada bir bölge alev alev yanıyor. Neden dünya bunun için bir şey yapmıyor, doğrusu bunu anlamak, açıklamak çok zor. Bana göre, uluslararası camia, direkt kendini, kendi bölgesini ilgilendiren konular için ayağa kalkıyor ya da bir şeyler yapıyor. Yoksa evrensel değerler çok da umurlarında değil. 'Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, insanlara öyle davran' diye bir altın kural var. Maalesef, bu idealizm, bencilliğin, ulusalcılığın ve etnik bağnazlığın gölgesinde kalıyor. Batı dünyası hiçbir zaman bu altın kuralı Müslümanlar için uygulamadı."

Birleşmiş Milletler'in (BM), Filistin ve Keşmir sorununda attığı bütün adımların başarısızlıkla sonuçlandığına değinen Ahsan, "Maalesef Birleşmiş Milletler Keşmir’de bir başarısızlığa daha imza attı. Sorunun çözümünde başarısız oldu. Çünkü dünya güçlerinin değerleri, evrensel değerlere dayanmıyor, daha çok kendi çıkarları söz konusu. Ne zaman, dünya Filistin ve Keşmir sorununu çözmek için yek vücut olsa, bir araya gelse, bir şekilde bunun önü kesiliyor. Uluslararası organizasyonlar, sorunun çözümü için ne zaman bir adım atsa, kendi çıkarlarını düşünen dünya güçlerinin engelleriyle karşılaştı." diye konuştu.

ABD Başkanı Barack Obama'nın da Keşmir sorununun çözümü için verdiği sözü tutmadığını, bölgede yükselen aşırılıkları görmezden geldiğini ileri süren Ahsan, "Bu büyük devletlerin, uluslararası güçlerin Keşmir’de 'adaleti sağlamama' başarısızlığı olarak kayıtlara geçti. Aynı şey, Filistin için de geçerli. Soruna uluslararası bir çözüm bulunamadığı için Keşmir ve Filistinli gençler her geçen gün daha fazla aşırılığa yöneliyor." ifadelerin kullandı.

"Türkiye, dünyanın dikkatini Keşmir'e yoğunlaştırabilir"

Ahsan, Türkiye'nin tek başına Keşmir sorununa müdahale edemeyeceğini ancak uluslararası diplomasiyi kullanarak çözümüne katkıda bulunabileceğini belirtti.

Türkiye'nin, dünyanın dikkatini ve ilgisini Keşmir'de birkaç kuşaktır devam eden adaletsizliğe ve ayrımcılığa yoğunlaştırabileceğini aktaran Ahsan, şunları kaydetti:

"Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı ile Hindistan'ı uluslararası arenada boykot edebilir. Eğer İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkeler Hindistan ile iş birliğini durdurur ve mallarını boykot ederse Hindistan da bölgede tansiyonun düşmesi için geri adım atabilir. O zaman Keşmir’de sorunun çözümü için bir başlangıç olabilir." AA

Sıradaki Haber
Japonya'da 5 şeritli yol çöktü
Yükleniyor lütfen bekleyiniz