"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?”
Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı’mızın bu sözleri Batı’nın 102 senedir bir arpa boyu yol alamadığını, vicdansızlığını daha da perçinlediğini gözler önüne seriyor…
Batı; 1995’te Bosna Hersek’te, 2023’te de Gazze’de olanlara karşı “üç maymunu” oynamayı tercih ediyor: Görmedim, duymadım, bilmiyorum.
İsrail, abluka altında tuttuğu Gazze'de 7 Ekim’den beri “soykırım” yapıyor.
Takvimler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde Sırplar da Srebrenitsa’da soykırım yapmış, 8 binden fazla Boşnak’ı acımasızca katletmişti.
Batı, 28 sene önce Bosna Hersek’te Müslümanların katledilmesine nasıl göz yumduysa bugün de Gazze’de İsrail’in kadın, çocuk, yaşlı demeden sivilleri bombalamasına sesini çıkarmıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı’nın İsrail için döktüğü gözyaşı sahtekarlığın dik alası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı’nın ikiyüzlülüğünü "Gazze’deki zulme gözlerini kapatan Batılı güçlerin İsrail için döktükleri gözyaşı, sahtekarlığın dik alasından başka bir şey değildir. Daha dün Ukrayna’da yaşanan savaşta ortaya çıkan kayıplar için dünyayı ayağa kaldıranların, Gazze’deki aleni katliama duvar kesilmesi, bu riyakarlığın en somut ifadesidir" sözleriyle dile getirdi.
Bosna-Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç de "Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptı. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına." diyerek Batı’nın eylemsizliğinin altını çizmişti.
Batı’nın vicdanının bile “sızlamadığı” Srebrenitsa’da neler yaşandı ve Gazze’de neler yaşatılıyor…
Avrupa’da Sırplar, Orta Doğu’da İsrailliler binlerce insanı katletti
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olan Srebrenitsa'da Sırplar en az 8 bin 372 Boşnak sivili hunharca katletti.
İsrail savaş uçakları ve topları, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın ikinci ayına girerken kentin çeşitli bölgelerinde sivil vatandaşların evlerini hedef aldı, aralarında çocuklar ve kadınların olduğu onlarca sivil Filistinlinin ölümüne neden oldu. 7 Ekim’den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısı 10 bini geçti.
İnsanlar evlerinden, yurtlarından “zorla” göç ettiriliyor
Bosna Hersek’te on binlerce kadın, çocuk ve yaşlı sürgün edildi.
Gazze'deki hükümet, Gazze Şeridi'nde yaşayanların yüzde 70'inin yerlerinden edildiğini açıkladı.
İsrail, Gazze’de 1 milyondan fazla insanı göçe zorluyor. İsrail bununla da yetinmiyor, göçe zorladığı insanların sığındığı mülteci kamplarını da bombalıyor. Hatta göç yolunda yürürlerken vuruyor.
Batı için katledilen değil, katleden önemli
İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayıyor, yasaklı silahlar arasında yer alan fosfor bombasını Filistinlilere karşı kullanıyor.
Batı bu durum karşısında ne mi yapıyor? Hiçbir şey…
Batı, İsrail’in Gazze’ye saldırıları başladığı günden beri İsrail’e destek vermek için sıraya girmiş durumda. Onlar için katledilen değil, katleden önemli.
İsrail her 10 dakikada 1 çocuk öldürdü
Birleşmiş Milletler (BM), Gazze'de 7 Ekim'den bu yana İsrail saldırılarında her 10 dakikada 1 çocuğun öldürüldüğünü, 2 çocuğun yaralandığını açıkladı.
BM kuruluşları da Gazze'de en çok kadın ve çocukların öldürüldüğünü duyurdu.
Srebrenitsa’da 563 çocuk ve 60 kadın öldürüldü.
Sırp askerleri, kadın ve çocukları otobüslere bindirirken erkekleri hemen orada ailelerinden ayırdı. Ailelerinden ayrılan erkekler, daha sonra katledilip farklı toplu mezarlara gömüldü. Kadın ve çocuklar ise yıllardır yaşadıkları evlerinden sürgün edildi.
İsrail sivillere “terörist” diyerek ambulans vurdu
İsrail, öldürdüğü sivillere "terörist" diyerek Şifa Hastanesi'nde ambulans vurduğunu itiraf etti.
İsrail ordusu, ablukayı sıkılaştırdığı, yakıt girişine izin vermediği Gazze Şeridi'nde saldırılardan kaçanların sığınma merkezine dönüşen Şifa Hastanesi'nde ambulansı vurduğunu doğruladı.
Bosna Kasabı 'Mladic'in sözleri adeta birkaç gün içinde olacakların da habercisiydi
Sırpların Srebrenitsa’daki soykırımı planlı ve sistematikti. Batı buna rağmen elini taşın altına koymadı ve olanlara göz yumdu.
Sırp bayramı arifesinde şehri Sırp milletine armağan ettiklerini söyleyen Mladic, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Şehirde askerlik çağındaki tüm erkekler, bir otobüse bindirilerek kurşuna dizilmeye götürüldü. Peşinden genç, yaşlı, kadın, erkek demeden önlerine gelen herkesi öldürmeye başladılar.
İsrail’in sistematik işgali: Sivil Yahudi işgal birimleri
İsrail’in Filistin topraklarını ele geçirme planı bugünün değil yıllar öncesinin. İsrail’in “işgali” sivil Yahudi işgal birimleriyle başladı.
İsrail, 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Filistinlilere ait topraklarda sivil Yahudi işgal birimleri inşa etmeye devam ediyor. İsrail'de bu süre zarfında iktidara gelen hükümetler yerleşim yerlerini, Filistin topraklarını Yahudileştirme aracı olarak kullanma politikasını aralıksız sürdürdü.
Ayrıca buralarda yaşayan silahlı sivil Yahudi işgalciler sık sık Filistinlilere saldırılar düzenliyor, onları evlerini terk etmeye zorluyor.
İsrailli ve uluslararası birçok insan hakları örgütü, İsrail güçlerini, bu saldırıları gerçekleştiren sivil işgalcileri korumakla suçluyor.
İsrail hastaneleri, camileri, okulları bombalıyor
İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa, Nasr Çocuk, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastaneleri ile tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerini hedef aldı, saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Kızılhaç ve birçok uluslararası örgüt hastanelerin hedef alınmasına tepki gösterdi.
Srebrenitsa’da 12 bin 469 kemik kalıntısı toplu mezar kazılarından çıkarıldı
Sırp askerleri, cesetleri tanınmaz hale getirerek onlarca toplu mezara gömdü. Soykırım kurbanlarından 600’ü olaydan 8 yıl sonra bulundu ve Potaçari Anıt Mezarlığı’na defnedildi.
Srebrenitsa`daki soykırımın ardından 12 bin 469 kemik kalıntısı toplu mezar kazılarından çıkarıldı.
Srebrenitsa ile ilgili bu zamana kadar 7 bin 757 kimlik doğrulandı. Kimliği belirlenen 6 bin 721 soykırım kurbanı Potoçari Anıt Mezarlığı`na defnedildi.
Bosna Hersek`te 1992-1995`te yaşanan savaşta 34 bin kişi için kayıp ihbarı yapıldı. 34 bin ihbardan 29 bin 704`ü doğrulandı. Bosna Hersek`te hala 7 bin 500 kişinin kayıp olduğu belirtiliyor.
Gazze'de sağlık merkezlerinin yüzde 62'si fiilen hizmet dışı
BM kuruluşları, İsrail bombardımanlarının sağlık tesislerine büyük zarar verdiğini açıkladı.
Açıklamada su ve elektrik kesintileri, kısıtlı gıda ve ilaç sıkıntısı nedeniyle kadın doğum, yeni doğan ve çocuk bakım servislerinin altüst olduğu ifade edildi.
İsrail tarafından bombalamada yaklaşık 30 bin ton patlayıcı kullanıldı; bu, kilometre kare başına ortalama 82 ton anlamına geliyor.
Gazze’de hastanelerin yarısı ve birinci basamak sağlık merkezlerinin yüzde 62'si fiilen hizmet dışı.
Konutların yüzde 50'si bombalama ve baskınlarla hasar gördü, yüzde 10'u oturulamaz hale geldi.
Okulların üçte biri hasar gördü ve yaklaşık yüzde dokuzu hizmet dışı kaldı.
Gazze Şeridi'ndeki camilerin yüzde 14'ü hasar gördü, yüzde 5'i ise tamamen yıkıldı.
Tüm bunlar yaşanırken Batı'dan "arkandayız İsrail" mesajı…
Batılı liderler ise destek için Tel Aviv'in yolunu tutuyor. Filistin’e yapılan zulmü görmezden gelerek İsrail'e "arkanızdayız" diyor, yardımlarını sunuyor, desteklerini dile getiriyor.
ABD Başkanı Biden, Almanya Başbakanı Scholz, İngiltere Başbakanı Sunak, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İtalya Başbakanı Meloni, Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Hollanda Başbakanı Rutte… Hepsi İsrail’e destek için Tel Aviv’e gitti.
Batı için Gazze'de öldürülen binlerce sivilin bir önemi yok. Gazzeliler gıda, su, elektrik ve sağlık hizmetlerinden mahrum bir şekilde yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
"Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır"
İsrail, Gazze’nin dünyayla iletişimini kesiyor, Gazze’den haber alınmasını engelliyor.
Merhum lider Aliya İzzetbegoviç, seneler önce Batı’yı bu sözlerle anlatmıştı:
"Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur."
Avrupa'nın Karabağ'ın işgalindeki sessizliği
Batı, Bosna'da yaptığı gibi, Karabağ'daki 30 yıllık işgale ve zulme sessiz kalmış, adeta "üç maymunu" oynamıştı.
Avrupa'nın Karabağ meselesindeki tutumu, yakın zamanda Azerbaycanlı bir gazetecinin AB Konseyi Başkanı Charles Michel'e yönelttiği soruyla da özetlenebilir nitelikte.
Azerbaycan televizyonu İTV'den Fikret Dolukhanov, Michel'e, Ermenistan'ın 1990'lı yılların başında Azerbaycan toprağı Karabağ'ı işgali nedeniyle 1 milyon Azerbaycanlının yerinden edildiği döneme atıfta bulunarak "AB'nin neden 30 yıldır sessiz kaldığını, şimdi Ermenistan adına konuşur olduğunu ve bundan sonra tarafsız bir ara bulucu rolü oynayıp oynayamayacağı" sorusunu yöneltmişti.
Michel ise, AB'nin "30 yıldır neden sessiz kaldığına" ilişkin soruya yanıt vermezken ara buluculuk sorusuyla ilgili ise "Evet, AB tarafsız bir ara bulucudur çünkü bizim gizli gündemimiz yok." demişti.
Batı'nın Müslümanlara yönelik soykırım ve katliamlara şu ana kadar verdiği "tepkiler", gelecekteki muhtemel tutumlarına ışık tutuyor.