Panelde, gazeteci Zafer Şahin, akademisyenler Hasan Basri Yalçın ve Taceddin Kutay ile Türkiye Marka Ofisi Koordinatörü Nur Özkan Erbay, Türkiye'nin yaşadığı gelişim ve değişimi anlattı, gelecek hedeflerine ilişkin değerlendirme yaptı.
Gazeteci Şahin, Türkiye'nin, enerji, ulaşım, savunma ve sağlıkta uzun yılların açığını son 20 yılda kapattığını söyledi.
Türkiye'nin dünya ihracatında geçmişte yüzde 0,14 olan payını yüzde 1 seviyesine çıkardığına işaret eden Şahin, "Memleketimiz enerji sorununu çözdü. Enerjiniz yoksa durum iyi değil. Bunu Rusya-Ukrayna Savaşı gösterdi. Türkiye Karadeniz'de bulunan doğal gazla 2030'da net gaz ihracatçısı durumuna gelecek." dedi.
Türkiye'de iyi, doğru ve güzel yapılan ne varsa itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirten Şahin, "Bizi en iyi Almanya'daki vatandaşlarımız anlar. Maalesef Türkiye'de iyi, doğru, güzel yapılan ne varsa itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Avrupalılar bile ülkemizin yaptığı SİHA'ların dünyada ilk beşte olduğunu ifade ediyorlar. Milletin öz güvenini yok etmek için yapıyorlar 'Türkler yapamaz, edemez' algısı yaratıyorlar. Batıya karşı aşağılık kompleksi içindeler. O yüzden TGC Anadolu'ya, SİHA'lara ve doğal gaza inanmıyorlar" ifadesini kullandı.
Şahin, Türkiye'nin, bu yüzyılın yükselen değeri olacağını vurgulayarak, "Türkiye bölgesinde etkin bir devlet haline geldi. Dünyada artık bir kriz çıktığında acaba Türkiye ne diyecek, nasıl bir tavır takınacak diye merak edilen bir güç haline geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Akademisyen Hasan Basri Yalçın, Türkiye'de yapılanların asıl itibarıyla Türkiye'ye yeni bir öz güven kazandırmak olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, sadece kendi yollarını, hastanelerini, köprülerini, barajlarını yapmaya çalışan bir ülke konumundan çıkıp dünyayı şekillendirilen aktörlerden biri haline geldiğine işaret eden Yalçın, "Asıl hedef şimdi bu. Kolay iş değil öncelikle inanmamız gerekiyor. Altyapınızı tamamlamış olmanız gerekiyor. Dünyanın herhangi bir yerinde askeri harekat yapabiliyor olmanız gerekiyor. Dünyada itibarınız olması gerekiyor. Afrika'dan Asya'nın derinliklerine kadar birçok alanda var olabilmemiz gerekiyor. O büyük gücü ortaya çıkarabilirseniz dünya siyasetinde söz sahibi olabilirsiniz." dedi.
Dünyanın COVID-19 salgınıyla mücadele ettiği dönemde Türkiye'nin hastane sıkıntısı yaşamadığını, bunun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla mümkün olduğunu dile getiren Yalçın, "Ancak buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın işitmediği hakaret kalmadı. Türkiye'ye bir bu kadar daha yol yapılsa bunun için kapasite var. Doğal gaz bulundu, 'bulunmadı' deniliyor. Libya'da harekat yapıyorsunuz 'Libya'da ne işiniz var?' deniliyor. Türkiye, kendi toprağını, denizini korumak istediğinde eleştiriliyor. Türkiye son 20 yıldır şantiye gibi. Yollarından havalimanına okullarından üniversitelere kadar her şey yenilendi. Yenilenmedik bir şey kalmadı. Yeni bir Türkiye ortaya çıktı." diye konuştu.
Türkiye'nin geçmiş yıllarda dış politikada ve terörle mücadelede batılı aktörlere sormadan hareket edemediğini söyleyen Yalçın, "Sınır ötesi harekatta mühimmatı kestiklerinde devam edemiyordunuz. Bugün 50 bin askeri personel yurt dışında görev yapıyor. 4 askeri harekat yaptı. Türkiye İHA ve SİHA kullanımıyla dünya savaş tarihine yeni bir sayfa ekledi. Türkiye 30 yıl önce savunma sanayisindeki malzemesinin yüzde 20'sini üretiyordu bugün bu rakam yüzde 80'e çıktı. Kendi piyade tüfeği yoktu bugün uçak üretiyor, gelinen yeri anlatmaya ihtiyaç yok." değerlendirmesinde bulundu.
Yalçın, Türkiye'nin, bir eşik noktasında olduğunu, bu eşiğin aşılması durumunda büyük ülkelerden biri olacağını, aşamaması durumunda ise yerinde sayacağını, eski tecrübelerin tekrarlanacağını ifade etti.
Tacettin Kutay, Avrupa'da yaşayan insanların çok önemli olduğunu, bu değerin maddiyatla ölçülemeyeceğini söyledi.
14 yıl Avusturya'da yaşadığını belirten Kutay, "Ülkemiz, Avrupa'da, özellikle Almanya'da yaşayan insanımızla bağımızı koparmak gibi bir lükse sahip değil. Bizim memleketimizle ilgili taşıdığımız kaygıların çok daha fazlasını siz taşıyorsunuz." dedi.
Yurt dışında yaşayan Türklerin "zaman zaman oy kullanmasınlar" şeklinde hakarete uğradığını ifade eden Kutay, aslında yurt dışındaki Türklerin ülkeleri konusunda daha büyük bir hassasiyet gösterdiklerini dile getirdi.
"Ülke markasının yurt dışındaki neferleri"
Türkiye Marka Ofisi Koordinatörü Nur Özkan Erbay da Avrupa'daki Türk vatandaşlarının, Türkiye'nin ülke markasının yurt dışındaki neferleri olduğunu söyledi.
Erbay, bu panellerle Türkiye'nin kültürel anlamda da bir dünya markası ülke haline geldiğini, özellikle dizi film sektörünün bu konuda çok önemli bir konumda olduğunu kaydetti.
Erbay, sosyal medyadaki dezenformasyona değinerek, daha önce Alman Dışişleri Bakanlığının davetlisi olarak Berlin'e geldiğini belirtti. Erbay, "O zaman Alman özel ve kamu yayınının Türkiye ile ilgili dezenformasyonlarını sorduğumda cevap veremediler. Yalan haberin kaynağının Alman medyası olması sizi çaresiz bırakıyor." diye konuştu.