Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında Jean-Pierre, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un ABD Başkanı Joe Biden, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ve Japonya Başbakanı Kişida Fumio'yu "çete liderleri" olarak tanımladığı ve orduya "rakiplerin ülkeyi işgal etme planlarına karşı her daim çatışmaya hazır olması gerektiği" yönündeki açıklamalarıyla alakalı soruyu yanıtladı.
Jean-Pierre, Kim'in bu açıklamasına ilişkin, "Bu sözleri ilk defa duyuyorum. Açıkçası, birçok kez de söylediğimiz gibi, Kuzey Kore ile iletişim hatlarımız açık kalmaya devam ediyor. Bu kesinlikle açık olduğumuz ve sahip olmaya istekli olduğumuz bir şey. Sadece bu yorumlar hakkında özel olarak söyleyecek bir şeyim yok." diye konuştu.
"Kuzey Kore'yi yakından izliyoruz"
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh da düzenlediği basın toplantısında, ABD, Japonya ve Güney Kore'nin üçlü savunma işbirliğini güçlendirmeye devam edeceğini söyledi.
Singh, "Bölgede barış ve refaha bağlıyız. Bölgedeki ortaklarımız ve müttefiklerimizle etkileşim içinde olmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
ABD ve müttefiklerinin Kuzey Kore'nin başarısız askeri uydu fırlatmalarının ardından "yeni provokasyonlara" karşı Pyongyang'ı yakından izlediklerini belirten Singh, "Kuzey Kore'nin attığı adımları izlemeye devam ediyoruz. Kuzey Kore'nin balistik füze teknolojisi kullandığının farkındayız. Bu davranışlar bölgede istikrarı bozmaya ve güvenliği zayıflatmaya devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kim'den, deniz kuvvetlerinin "nükleer caydırıcılığın parçası" olacağı mesajı
Kuzey Kore lideri Kim, Deniz Kuvvetleri Günü'nde yaptığı konuşmada, rakip ülke faaliyetlerine ve nükleer silahlanmaya ilişkin açıklamada bulunmuştu.
Kim, konuşmasında, Biden, Yoon ve Kişida'yı "çete liderleri" olarak tanımlamıştı.
ABD öncülüğündeki "düşmanca" faaliyetlerin Kore Yarımadası'nda "nükleer savaş tehdidiyle" istikrarsızlığa sebep olduğunu söyleyen Kim, orduya "rakiplerin ülkeyi işgal etme planlarına karşı her daim çatışmaya hazır olma" çağrısında bulunmuştu.
Kim, ordudaki her birime yeni silahlar verileceğine işaret ederek, deniz kuvvetlerinin "devletin nükleer caydırıcılığının parçası" olacağının altını çizmişti.