Lübnan'da 4 Ağustos 2020'de Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlama, sadece Lübnan değil KKTC gibi komşu ülkelerde de hissedildi.
Patlamanın, limandaki 12 nolu depoda 6 yıldır tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın çıkan yangın sonucunda infilak etmesiyle gerçekleştiği anlaşıldı.
Atom bombasını andıran patlamada liman ve çevresi yerle bir oldu. Beyrut'un birçok mahallesi ciddi hasar aldı.
Patlama sonucunda 200'den fazla kişi hayatını kaybetti. 6 binden fazla kişi yaralandı. Yaklaşık 300 bin kişi de yerinden edildi.
Yüksek Savunma Konseyi, patlamanın ardından başkent Beyrut'u "felaket bölgesi" ilan etti. Kentte 2 hafta boyunca olağanüstü hal ilan edildi.
Dönemin Başbakanı Hassan Diyab'ın, patlamaya tepki olarak düzenlenen protesto eylemlerinin ardından 10 Ağustos'ta istifasını açıkladı. Ancak ülkede siyasilerin arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle bugüne dek yeni bir hükümet kurulamadığı için Diyab geçici olarak görevini sürdürüyor.
Soruşturmada ilerleme kaydedilemedi
Patlamaya ilişkin soruşturmayı yürütmek için 13 Ağustos'ta Yargıç Fadi Savvan görevlendirildi.
Savvan, yaptığı çalışmaların ardından 10 Aralık 2020'de Başbakan Hassan Diyab'ın yanı sıra eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil, eski Bayındırlık ve Ulaştırma bakanları Gazi Zuaytir ile Yusuf Finyanus'u, "yüzlerce kişinin yaşamını yitirmesine ve yaralanmasına yol açan ihmal ve kusur" ile suçladı.
Ancak bu suçlama ülkede tartışma konusu oldu ve yargıç Savvan'ın görevine son verilmesiyle sonuçlandı.
Temyiz Mahkemesi eski Maliye Bakanı Halil ve eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Zuaytir'in talebi üzerine soruşturmayı yürütme görevini yargıç Savvan'dan aldı.
20 Şubat'ta Adalet Bakanı Marie-Claude Najm, soruşturmanın başına yeni bir isim atadı; yargıç Tarık Bitar.
Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması engeli
Yargıç Bitar 2 Temmuz'da 3 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis'ten talepte bulundu ve bazı emniyet yetkililerin sorgulanacağını açıklamıştı. Ayrıca Devlet Güvenliği Teşkilatı Başkanı'nın ifadesini almak için İçişleri Bakanı'na izin talebi gönderdi.
Ancak İçişleri Bakanı'nın yargıcın talebini reddetmesi ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda bir ilerleme sağlanamaması nedeniyle soruşturmada ilerleme kaydedilemedi.
Uluslararası Af Örgütü: Yetkililer adaletin seyrini engelliyor
Uluslararası Af Örgütü, Lübnan makamlarını, Beyrut Limanı patlamasıyla ilgili yürütülen soruşturmanın seyrine ve adaletin işlemesine engel olmakla suçladı.
Örgüt, daha önce hızlı bir soruşturma yürütme sözü veren Lübnan makamlarının, bunu yapmak yerine adaletin işleyişine engel olmaya çalıştığını söyledi.
Örgüt patlamanın birinci yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Lübnan makamlarının, yetkililerin sorgulanmaması için bir yıl boyunca yılmadan gösterdikleri çaba, soruşturmada ilerleme kaydedilmesini engelledi" ifadeleri kullandı.
Yaşamını yitirenlerin yakınları yargı sürecinin ilerleyememesinden öfkeli
Bir yıldan beri barışçıl eylemleri düzenlemeye devam eden patlama kurbanlarının yakınları, yargı sürecinin ilerlememesinden öfkeli.
Son olarak pazartesi günü (2 Ağustos) basın açıklaması yapan aileler, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması ve diğer güvenlik yetkililerinin ifadeye çağrılabilmesi için gerekli adımların atılması için ilgili makamlara 30 saatlik bir süre verdiğini söyledi.
Bu süre sonunda barışçıl eylemleri daha üst seviyeye taşıyacaklarını belirten kurban yakınları, patlamanın yıl dönümünde sokaklarda doğabilecek öfkeden sorumlu olmayacaklarını ifade etti.
Fransa'nın inisiyatifine rağmen hükümet kurulamıyor
Patlamanın ardından Lübnan'ı ziyaret eden ilk liderlerden biri Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Lübnan'daki krizin çözülmesi için inisiyatif aldı. Ve Lübnanlı siyasilerle yakından temaslar kurdu. Ancak bu çabalar sonuçsuz kaldı.
Dini ve mezhepsel dengelere dayalı siyasi sisteme sahip Lübnan'da hükümet kurma görevi önce 31 Ağustos'ta Büyükelçi Mustafa Edib'e verildi.
Ancak Edib, 3 hafta süren çalışmalarının sonuçsuz kaldığını belirterek, 26 Eylül'de görevi iade etti.
Parlamentoda yapılan istişareler sonucunda hükümet kurma görevi ekim ayında Sünni lider Saad Hariri'ye devredildi.
Ancak ülkedeki mezhep eksenli siyasi güçlerin bakanlık paylaşımında yaşadıkları anlaşmazlıklar ve bu anlaşmazlıkların etkisiyle Hariri ile Cumhurbaşkanı Mişel Avn arasında gelişen kişisel ihtilaf sonucunda 9 ay süren hükümet kurma girişimleri başarısızlıkla tamamlandı. Hariri 15 Temmuz'da görevi iade etti.
Patlamanın üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen Lübnan'da hükümet bugüne dek kurulamadı. 26 Temmuz'da bu görevi tamamalamak için atanan son isim ise eski başbakan Necip Mikati oldu.
AB'den olası yaptırımlar için yasal zemin
Ülkede hükümet kurma çabalarının siyasilerin arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle sonuçsuz kalması ve patlamayla ilgili soruşturmanın da ilerleyememesinin ardından Avrupa Birliği Lübnanlı kişi ve kuruluşlara karşı olası yaptırım için yasal çerçeve düzenlemesini tamamladı.
Onaylanan yaptırım düzenlemesinde Lübnanlı kişi veya kuruluşlara seyahat kısıtlaması uygulanabilecek ve mal varlıkları dondurulabilecek. Yaptırım listesine giren taraflara AB tarafından fon sağlanamayacak.
Yaptırım uygulamak için belirtilen kriterler ise yolsuzluk, hükümet kurma girişimlerini engellemek, mali suçlar ve insan hakları ihlalleri.