Dünya Ukrayna krizini endişe ile takip ediyor.
Rusya, Ukrayna sınırında askeri yığınağını, NATO da Avrupa'daki asker sayısını artırıyor. Bir yandan diplomatik çabalar da sürüyor.
Washington ve Brüksel’de yoğun diplomasi trafiği yaşanırken Almanya Başbakanı Scholz Beyaz Saray'ı ziyaret ediyor.
Washington, temkinli açıklamalar yapan Berlin'in Rusya'ya karşı net duruş sergilemesini istiyor.
TRT Haber'e konuşan Amerikalı jeopolitika danışmanı emekli Albay Richard Outzen ittifak üyelerinin krizlere yaklaşımında farklılıklar olabileceğini söyledi.
Outzen, şu ifadeleri kullandı:
"İki yollu NATO var. Bazı ülkelerin muharebe kabiliyeti ve kolektif güvenlik hissi güçlü, bazıları ise savunma için bunun o kadar önemli olmadığını düşünüyor. Onlara göre konvansiyonel askeri tehdit artık yok. Onlar meydan okumalara karşı siyasi ve ekonomik eylemle cevap verilmesi gerektiğini düşünüyor."
German Marshall Fund Başkan Yardımcısı Doktor Ian Lesser ise ittifakta her ülkenin tehdit algısının farklı sebeplere dayandığını belirtti.
"İttifakta krizin sonuçlarına daha fazla maruz kalan ülkeler de var, daha az maruz kalan ülkeler de. Sebebi; tarih, güvenlik, enerji, ekonomik çıkarlarla ilgili olabilir. Almanlar hepsini göz önünde bulunduruyor ve kaçınılmaz şekilde farklılık oluyor. NATO bir konsensüs ittifakı, bir şey yapmanız için herkes sizinle aynı fikirde olmalı."
Bu noktada Rusya'ya karşı caydırıcılığın sahada mı yoksa masada mı artırılması gerektiği hususunda ittifakta görüş ayrılığı gözleniyor.
Almanya'nın enerji bağımlılığı
Almanya’nın Rusya’ya enerji bağımlılığının Moskova tarafından silah olarak kullanılacağı düşüncesi Washington’da hemen herkeste hakim.
Bu sebeple Biden yönetimi Batı Avrupa için alternatif doğal gaz kaynakları ararken Amerikan şirketleri Avrupa'ya sıvılaştırılmış doğal gaz sevkiyatını artırıyor.
Ukrayna krizi yalnız askeri değil enerji ve ekonomik yaptırım başlıklarıyla dünya gündeminde birinci sırada yer alıyor.
12ºC
Ankara
