Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, çevrim içi basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD'nin Afganistan'dan çekilme sürecini inceleyen bir raporun Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından bugün Kongre'ye iletileceğini aktaran Kirby, devletin ilgili kurumlarının aylar boyunca Afganistan'dan çekilme süreçlerindeki rolleri ve kararları hakkında kapsamlı incelemeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kirby, Beyaz Saray'ın çekilme süreciyle ilgili raporda yer alan görüşlerini ve bu deneyimden "öğrendikleri dersleri" paylaştı.
Donald Trump bu süreçte hazırlıklı olmamakla suçlandı
"Başkan'ın (Joe Biden) Afganistan'daki savaşı sona erdirme kararı doğruydu." diyen Kirby, ABD'nin 11 Eylül saldırıları sonrası Afganistan'ın işgaline sebep gösterilen terör tehdidini azaltma görevini uzun zaman önce başardığı görüşünü savundu.
Kirby, "Başkan'ın niyeti her zaman bu savaşı sona erdirmek olsa da, önceki yönetimin aldığı kararların ve planlama eksikliğinin, kendisine sunulan seçenekleri önemli ölçüde sınırladığı da inkar edilemez." diyerek, çekilme sürecinin başladığı Biden'ın selefi Donald Trump'ı bu süreçte hazırlıklı olmamakla suçladı.
Trump'ın Afganistan mirası
Biden göreve geldiğinde, Afganistan'da 2001'den bu yana ABD askeri varlığının en düşük seviyede olduğunu söyleyen Kirby, Başkan'ın, ülkede ABD ile hareket eden Afganlar için kaynakları tükenmiş bir göçmen vizesi programının yanı sıra Trump yönetimi ile Taliban arasında yapılan, ABD askerlerinin Mayıs 2021'e kadar ülkeden çekilmesini öngören anlaşmayı devraldığına dikkati çekti.
Kirby, Biden'ın eski yönetime çekilmeyle ilgili planlarını sorduğunu ancak buna gerekli cevabı alamadığını belirterek, bu kapsamda öğrendikleri ilk dersin "geçiş süreçlerinin önemi" olduğunu söyledi.
Önceki yönetimin plansızlığına rağmen Biden'ın sahadaki gerçeklere yanıt veren, titiz, kapsamlı ve planlı bir süreç yürütmeye çalıştığını aktaran Kirby, tahliye planının 2021 baharında başladığını ve bu süreçte ihtiyaç olursa Afganistan'a ek askeri güçlerin konuşlandırılmasını emrettiğini bildirdi.
Kirby, Biden'ın ekibine "en kötü senaryoya" hazır olması emrini verdiğini kaydederek, diğer yandan istihbarat kurumlarının yetersizliğine dikkati çekti.
Kurumların yetersizliği
Hiçbir kurumun Taliban'ın Kabil'i ele geçireceğini ve dönemin Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin hızlıca kaçacağını ve ABD tarafından eğitilen Afgan askerlerinin başarısız olacağını tahmin etmediğini söyleyen Kirby, bu kapsamda düşük olasılıklı ve yüksek riskli senaryoların öneminin çıkarılan ikinci ders olduğunu aktardı.
Kirby, Trump'ın Afganistan politikasının yaşananlardan sorumlu olduğunu ima ederek, şunları kaydetti:
"(Biden) Taliban ile pazarlık yapmadı. Taliban'ı Camp David'e davet etmedi. 5 bin mahkumu serbest bırakmadı. Afganistan'daki kuvvet seviyesini 2 bin 500'e düşürmedi. Taliban'la bizim askerlerimize saldırmaması konusunda bir anlaşması da yoktu. (Biden) Belli şartlarla geldi. Bunları değiştirme yeteneği yoktu."
Zaman zaman gazetecilerle gerilimin yükseldiği toplantıda Kirby, her şey mükemmel olmasa da Biden idaresinin ve Afganistan'da çalışan personelin birçok şeyi de başardığını ve bu nedenle de gurur duyduğunu söyledi.
Kirby, ayrıca Afganistan'da bir kara savaşı yürütmediği için ABD'nin Ukrayna'ya verilen destek ve Çin ile rekabette daha güçlü bir stratejik zeminde olduğu değerlendirmesinde bulundu.