Afganistan'da 20. yüzyıla damgasını vuran çatışma ve göç dalgası 2019 yılına gelindiğinde de devam ediyor. Bir yandan savaşlar, bir yandan zorlu iklim koşulları ve kuraklık bölge halkını zor şartlar altında yaşamaya mecbur kılıyor.
Hayatta kalmak için doğdukları toprakları terk eden Afganlar, sefaletin kol gezdiği kamplarda en azından hayatta olduklarına şükrediyor.
Afganistan’ın kuzey bölgelerinden gerek Taliban baskısından gerekse kuraklıktan kaçarak gelen insanlar kamplarda sefalet içerisinde yaşıyor. 1 milyondan fazla Afganlı ülke içindeki kamplarda yaşıyor. TRT Haber muhabiri Enes Polat ve Kameraman Mustafa Tunç kamplardaki sefalete yerinde şahit oldu.
Taliban'ın saldırıları ve ABD hava operasyonları evlerinden etti
O kamplarda yaşayanlardan biri de 50 yaşındaki Gül Afraz... Zorlu yaşam şartları sadece ruhunda değil yüzünde de derin izler bırakmış. Yaşadığı köy Taliban'ın eline geçince 4 kızı ile birlikte çareyi kampa sığınmakta bulmuş.
Afraz, "4 kızım var tek oğlum Afganistan ordusunda askerdi ama Taliban ile savaşırken öldürüldü. Faryab iline bağlı köyüm 3 ay önce Taliban’ın eline geçti. NATO’nun hava bombardımanında köydeki siviller de öldü. Köy Taliban’ın eline geçince biz de çareyi kaçmakta bulduk." diyerek çileli yolculuğunun başlangıç noktasını anlattı.
Eğitimden uzak kalan çocuklar zorlu koşullarda büyüyor
Kampın bir diğer sakini ise 45 yaşındaki Necibullah... Kayser'de, pazarda güvenlik görevlisi olarak çalışırken 5 kızı ile kaçmak zorunda kalmış
Necibullah, "5 kız çocuğumla 4 ay önce kampa geldim. İşsizim, yardımlarla hayatta kalmaya çalışıyorum. İş yok, okul yok. Kuraklıktan dolayı bir şey de ekip biçemiyoruz. Taliban ve Afgan güçleri arasında sürekli bir çatışma hali var. İkisi de üzerimize bomba yağdırıyor." dedi.
Okulun olmadığı kamplarda çocukların tek meşgalesi ailelerine yardım etmek.
Afganistan'dan yeni bir göç dalgası başlayabilir
Yalnızca Afganistan içerisinde yerlerinden edilmiş 1 milyon sivil var. Amerika Birleşik Devletleri'nin bu ülkeden askerlerini çekmeye hazırlandığı yönündeki haberler de büyük bir göçü tetiklemeye gebe.
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Mehmet Seyfettin Erol, "Son dönemde 1.5 milyon kadar Afgan mültecinin İran üzerinden Türkiye giriş yapacağı ve istikameti doğrudan doğruya Avrupa’ya ve Almanya vereceği konuşuluyor. Bunların önemli bir kısmı şu an Doğu Anadolu sınırımızda zaten yer almaya başlamışlar." dedi.
Pasaport karşılığı asker olarak kullanılıyorlar
Afgan mülteciler için asıl sorun göç yollarında başlıyor.
Erol, "Pakistan ve İran gibi ülkelerde bunlar tam anlamda mülteci gibi yaşayamıyorlar. Çok ciddi sıkıntılar var. Özellikle İran’da bir takım baskılara yönelik haberler her zaman basına düşüyor. Bir kısmının vatandaşlık ya da pasaport karşılığı veya paralar karşılığında İran’ın Suriye’de vekaleten yürüttüğü savaşta vekil savaşçı olarak kullanılmaya çalışıldığı, Fatimün Zeynebiün tugaylarına görev verildiği görülüyor." diye konuştu.
Almanya geri gönderiyor, Yunanistan nehre atıyor
Afgan mülteciler Avrupa'ya ulaşsalar bile sorunları bitmiyor. Almanya, Afganistan'da "savaş" olmadığı gerekçesiyle bu insanları ülkelerine geri gönderiyor.
Avrupa yolundaki Yunanistan ise Afgan mülteciler için tam bir cehennem. Geçtiğimiz günlerde Edirne'de birer gün arayla bulunan 4 Afgan mültecinin cesedi hala hafızlardaki yerini koruyor.
Çoğu kez şiddete maruz kalıyorlar, paraları alınıyor ve denize atılarak ya da nehirde yüzmeye zorlanarak geri gönderiliyorlar. Yunanistan rotasında hayatını kaybeden Afganların sayısı giderek artıyor.
Siyasi çözüm çabalarına rağmen 2019 yılında Afganistan kaynaklı mülteci krizinde çözüm ufukta görünmüyor.
Haber: Enes Polat
Kamera: Mustafa Tunç