Birleşmiş Milletler (BM) tarafından atanan Kolluk Kuvvetleri Bağlamında Irksal Adaleti ve Eşitliği İlerletmek için Uluslararası Bağımsız Uzman Mekanizması kapsamında atanan uzmanlar, ABD'de 24 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında Washington, Atlanta, Los Angeles, Chicago, Minneapolis ve New York'ta gerçekleştirdikleri görüşmeler sonrasında bulgularına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Dr. Tracie Keese, yürüttüğü görüşmelerde, ırk eşitliğine ilişkin köklü sorunlar olduğunu gördüğünü ve bunlarla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Irksal eşitsizliğin ABD'deki Afrika kökenli insanların günlük hayatını etkilediğini belirten Keese, bu alanda duyarlılık ve durumu kabul etmenin teşvik edilmesi gerektiğini kaydetti.
"ABD'nin kölelik tarihiyle yüzleşme zamanı geldi"
Keese, "ABD'deki ırksal eşitsizlik bu ülkenin kuruluşuna kadar geriye gidiyor. Bunu hızlı bir şekilde çözmek kolay değil. Devletin tüm birimlerinin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Tüm düzeylerde mücadele için sloganlar ve çağrıların ötesine geçerek kapsamlı reform ve liderliğe ihtiyaç var. Kölelik ve yasal ayrımcılığın bıraktığı miras, bugün Afrika kökenli insanların günlük hayatını etkilemeye devam ediyor." ifadesini kullandı.
Söz konusu kişilerin kuvvet kolluklarıyla iletişimlerinin her alanda ırk ayrımcılığına maruz kaldığına dikkati çeken Keese, sistematik ırkçılığın siyahi kişiler ve suç arasında zararlı bir bağ kurduğunu ifade etti.
Keese, yetkililerin buna karşı sesini çıkarması gerektiğini belirterek, "ABD'nin kölelik tarihi ve bunun ırk üzerindeki mevcut etkisiyle artık yüzleşme zamanı geldi." diye konuştu.
Kolluk kuvvetlerinde "beyaz ırkın üstünlüğü" düşüncesinin de polis teşkilatını etkilediğine dikkati çeken Keese, ülkedeki siyahi toplumun genel anlamda bir "tükenmişlik" duygusuyla mücadele ettiğini aktardı.
"Kolluk kuvvetlerinin çocuklara karşı güç kullandığını duyuyoruz"
Prof. Dr. Juan Mendez ise kolluk kuvvetlerindeki ırkçılıkla mücadele etmek için imzalanan kararnameleri memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Federal hükümet ve Kongre'ye "liderlik gösterme ve gerekli federal fonları" sağlama çağrısında bulunan Mendez, güç kullanıma ilişkin ulusal standartların belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mendez, kuvvet kolları tarafından kullanılan aşırı gücün ise federal düzeyde soruşturulması gerektiğini kaydederek, "Büyük ihlaller için hesap verilmesinin sağlanması için tüm hükümetin birlikte hareket etmesi gerek. Hesap verilebilirlik hem geçmiş, hem mevcut hem de gelecekteki ihlaller için geçerli olmalı." diye konuştu.
Edindikleri bilgiler uyarınca ABD'de daha önce suçlu bulunan polis memurlarının başka bir şube tarafından işe alındığına ilişkin iddialar bulunduğunu aktaran Mendez, ülke genelinde bir veri tabanı bulunması gerektiğini ve söz konusu durumların endişe verici olduğunu ifade etti.
Mendez, "ırksal profilleme" uygulamasının da görüldüğünü, bu çerçevede "kimin tehlikeli" olup olmadığının belirlenmesinin çok yanlış olduğunu belirterek, "Irksal profilleme hukuken yasaklanmalı. Bu çerçevedeki uygulamalar araştırmalı ve suçlular cezalandırılmalı." dedi.
Güç kullanımına ilişkin ise yerel standartlar bulunduğunu kaydeden Mendez, bunların uluslararası standartları karşılamadığını anlattı.
Mendez, "Okullarda artan polis mevcudiyetine ilişkin raporlar edindik. Okullarda kolluk kuvvetlerin çocuklara karşı güç kullandığını duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Öte yandan hapishanelerde ise "hücre hapsi" uygulamasının yaygın olduğunu gördüklerini belirten Mendez, "ABD'de her gün ortalama 80 bin tutuklunun hücre hapsine mahkum edildiği tahmin ediliyor. Bu rakam alarm verici". dedi.
İnsan hakları Konseyi tarafından kurulan Kolluk Kuvvetleri Bağlamında Irksal Adaleti ve Eşitliği İlerletmek için Uluslararası Bağımsız Uzman Mekanizması'nın Konsey'e konuya ilişkin tamamlanmış raporunu eylül ya da ekim ayında sunması bekleniyor.