Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK)'nın "Denizde Sürüklenmek: Mültecilerin Bengal Körfezi ve Andaman Denizi Üzerindeki Tehlikeli Yolculukları" başlıklı yeni raporu yayımlandı.
Raporda, bu rotadaki tehlikeli yolculuğa çıkan Arakanlı Müslümanların üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğu vurgulandı.
‘Arakanlı Müslümanların temel haklarından mahrum bırakıldığı’ vurgusu
Bu ölümcül yolculukların "yeni bir fenomen" olmadığı altı çizilen raporda, son 10 yılda binlerce Arakanlı Müslüman mültecinin Myanmar'ın Arakan Eyaletinden ve Bangladeş'te bulunan Cox's Bazar'daki mülteci kamplarından deniz yoluyla ayrıldığı hatırlatıldı.
Raporda, Arakanlı Müslümanların doğdukları ülke olan Myanmar'da vatandaşlıktan çıkarıldığı ve temel haklarından mahrum bırakıldığı vurgulandı.
2020'nin Bengal Körfezi ve Hindistan’ın Andaman Denizi rotasındaki çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere Arakanlı Müslüman mülteciler için en ölümcül yıl olduğu belirtilen raporda, "Yolculuğa teşebbüs edenler için riskler önemli ölçüde arttı. 2020'de seyahat ettiği bilinen 2 bin 413 kişiden 218'i denizde öldü veya kayboldu. Bu, 2020'de yapılan yolculukların 2019'dakinden 8 kat daha ölümcül olduğu anlamına geliyor" bilgisi paylaşıldı.
Kadın ve çocuklara "istismar" uyarısı
Raporda, seyahat eden mültecilerin çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluşmasının bu kişilerin kaçakçılar tarafından istismar edilme riskini artırdığı uyarısında bulunuldu.
2020'den bu yana birçok mültecinin, aylarca denize açılmaya elverişsiz teknelerde mahsur kaldığı ve kaçakçıların suiistimallerine yenik düştüğü vurgulanan raporda, yetersiz yiyecek ve su, kavurucu sıcaklar, dalgalar ve fırtınaların mültecileri zor durumda bıraktığı bilgisi verildi.
Raporda, isim verilmeden bazı ülkelerin mültecileri "geri ittiği" de belirtilerek, devletlere mültecilerin güvenli şekilde karaya getirilmesi için çağrıda bulunuldu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.