OHCHR tarafından yayımlanan raporda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'nin kuzeyinde, muhtemelen binlerce Filistinli erkek, kadın ve çocuğunun İsrail güçleri tarafından kitlesel olarak gözaltına alındığı, kötü muameleye maruz kaldığı ve zorla kaybedildiğine dair raporlara ulaşıldığı belirtildi.
Raporda, "Sivillerin çoğu, Gazze'nin güneyine gitmeye çalışırken yakalandı ya da evlerine, hastanelere, okullara ve diğer sığınma merkezlerine yapılan operasyonlar sırasında toplandı. Raporlarda gözaltına alınanlar arasında 12 yaşındaki çocuklar ve 70 yaşındaki kişilerin de olduğu belirtiliyor. Gözaltına alınanların çoğunun, bazı durumlarda işkenceye varabilecek derecede ciddi kötü muameleye maruz kaldığına dair çok sayıda rapor bulunması endişe verici durum" ifadeleri kullanıldı.
İddialar arasında, gözaltına alınan Filistinlilerin soyunmaya zorlandığı, gözlerinin bağlandığı, sıkıca kelepçelendiği, gözaltı yerlerine nakledilmeden önce giysileri olmadan aşağılayıcı durumlarda kasıtlı olarak kayda alındığı ve fotoğraflandığına dikkat çekildi.
Raporda, İsrail askerlerinin sivillere barınaklarını yıkmadan önce "Gazze'nin güneyine gitmeleri yönünde" talimat verdiği, bunun da birden fazla yerinden edilmeye yol açtığı vurgulandı.
Yaklaşık 140 kadın ve kız çocuğunun keyfi olarak gözaltına alındığı belirtilen raporda, bunların şu anda açıklanmayan yerlerde gözaltında tutulduklarına dair güvenilir bilgiler edinildiği bildirildi.
Raporda, "Gözaltındakilerin ailelerine, sevdiklerinin akıbeti, yerleri ya da gözaltına alınma nedenleri hakkında herhangi bir bilgi verilmemesi, onların acı ve korkularını daha da artırıyor" değerlendirmesi yer aldı.
İsrail askerlerinin yalnızca "Hamas bağlantılı" Filistinlileri gözaltına aldığı iddiasına yer verilen raporda, onların, Gazze'nin güneyine gitmeyerek kuzeyde kalan tüm Filistinlilere şüpheyle yaklaştığı, bunun da "toplu cezalandırma" şüphelerini artırdığı vurgulandı.
"İşkence ve diğer kötü muameleler, uluslararası hukuka göre kesinlikle yasaklanmıştır"
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Sivillere Gazze'nin güneyine taşınmaları yönündeki direktifler, hiçbir şekilde İsrail'i uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinden kurtarmıyor. On binlerce Filistinli sivil, Gazze'nin kuzeyinde kalıyor ve İsrail'in onlara saygı gösterilmesi ve korunmasını sağlama yönündeki yükümlülükleri devam ediyor. Uluslararası insancıl hukuk, sivillerin sadece zorunlu güvenlik nedenleriyle gözaltına alınmasını ve buna dayanarak ya suçlanmaları ya da serbest bırakılmalarını gerektiriyor. Tutuklunun statüsüne bakılmaksızın, şahsi onuruna yönelik saldırılar da dahil işkence ve diğer kötü muameleler, uluslararası hukuka göre kesinlikle yasaklanmıştır."
İsrail'in sivillerin yasalara uygun olarak gözaltına alınması ve onlara gözaltı sürecince insan onuruna yakışır şekilde muamele etmesi gerektiği vurgulanan raporda, tutuklanan ya da gözaltına alınanlara yönelik her türlü kötü muamele ve işkencenin şeffaf olarak soruşturulması yönünde çağrı yapıldı.
"Sivillerin öldürüldüğüne dair giderek artan sayıda rapor alınması endişe verici"
Raporda, "OHCHR'nin, başta okullar olmak üzere sığınma alanlarında açık yargısız infazlar da dahil sivillerin öldürüldüğüne dair giderek artan sayıda rapor alması endişe verici. Bu tür olaylar derhal ve tam anlamıyla soruşturulması gereken savaş suçları teşkil edebilir" ifadeleri yer aldı.
Öte yandan raporda, İsrail güçlerinin, Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi ve BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okullarındakinin yanı sıra Filistin Kızılayı personeline yönelik gözaltlarına da detaylıca yer verildi.