Griffiths, İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Gazze'de hastanelerin saldırıya uğradığını, prematüre bebeklerin öldüğünü ve insanların hayatta kalması için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını vurgulayan Griffiths, "Gazze'deki katliam her geçen gün yeni bir dehşet boyutuna ulaşıyor, dünya bunu sarsıntı içinde izliyor. Bunun devam etmesine izin verilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Taraflara uluslararası insancıl hukuka saygı gösterme çağrısında bulunan Griffiths, Gazze'de insani ateşkesin kabul edilmesi ve çatışmaların durdurulması gerektiğinin altını çizdi.
Griffiths, Gazze'de yaşananların durdurulması için bir plan hazırladıklarını ve uluslararası topluma buna destek vermeleri yönünde çağrıda bulunurken, yardım kuruluşlarının sürekli olarak yardım konvoyu akışı sağlaması ve bunun güvenli bir şekilde yapılmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.
Kerem Şalom Sınır Kapısı da dahil, yardım ve ticari kamyonlarının girebileceği ek geçiş noktaları açılması çağrısında bulunan Griffiths, "BM, diğer insani kuruluşlar ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının, yardım ve temel hizmetleri sağlamak için yeterli miktarda yakıta erişmesine izin verin. İnsani yardım kuruluşlarına, hiçbir engel veya müdahale olmadan Gazze'nin her yerine yardım ulaştırmasına imkan tanıyın." ifadelerini kullandı.
Griffiths, yerinden edilmiş kişiler için Gazze genelindeki okullar ve diğer kamu tesislerinde güvenli barınakların sayısının artırılmasına ve bunların çatışmalar boyunca "güvenli bölgeler" olarak kalmalarının sağlanmasına izin verilmesi çağrısında bulundu.
"Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına izin verilmeli"
Sivilleri ve sivil altyapıyı çatışmalardan korumaya ve insani yardım erişimini kolaylaştırmaya yardımcı olacak bir "insani bildirim mekanizmasının" geliştirilmesi gerektiğini de vurgulayan Griffiths, şunları kaydetti:
"Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına ve gönüllü olarak evlerine dönmelerine izin verilmeli. Şu anda 1,2 milyar dolar tutarında (Gazze ve Batı Şeria için) insani yardım çağrısına fon sağlanmalı. Temel hizmetlerin yeniden başlamasına ve temel ticaretin yeniden başlamasına izin vermek için insani ateşkes uygulanmalı. Böyle bir ateşkes, yardımların dağıtımını kolaylaştırmak, rehinelerin serbest bırakılmasına izin vermek ve sivillere rahatlık sağlamak açısından da hayati önem taşıyor."
Griffiths, Gazze'deki katliamı durdurmak için belirledikleri bu planı uygulamak için uluslararası desteğe ihtiyacı olduklarını kaydederek "Dünya çok geç olmadan harekete geçmeli." ifadesine yer verdi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığı duyuruldu.
Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda da 48 İsrail askeri öldürüldü.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze'deki hükümete göre 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 4 bin 650'si çocuk ve 3 bin 145'i kadın olmak üzere 11 bin 320 kişi öldürüldü.
Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.