Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır, BM Genel Kurulunda başkanlık ettiği COVID-19 Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, bu toplantının bir salgınla mücadele konusuna eğilen ilk özel oturum olduğunu söyledi.
COVID-19'un tüm insanların hayatını etkilediğini, BM'nin 75 yıllık tarihinde ilk kez böyle bir krizle karşı karşıya kaldığını ve salgının tüm dünyayı sarstığını belirten Bozkır, ''COVID-19 elbette her şeyden önce bir sağlık krizi. Ama aynı zamanda ekonomik ve insani bir kriz, bir kalkınma ve insan hakları krizi.'' dedi.
Bozkır, dünyanın, Büyük Buhran'dan bu yana en derin küresel ekonomik daralma ve 1870'ten bugüne en büyük gelir kaybıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya ekonomisi yüzde 4,4 küçüldü. 20 yıldan sonra ilk defa küresel aşırı fakirlik rakamlarının yükselmesi bekleniyor. Yaklaşık 115 milyon insan aşırı fakirliğe sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya. Dış yatırımlar giderek azalıyor. Seyahat ve ticaret kısıtlamaları, turizm ve ihraç gelirleri ile yurt dışından gelen kaynaklarda kaydedilen sert düşüş tüm dünyada milyarlarca insanın geçim imkanlarını tehdit ediyor."
Dünyanın en fakir kesimlerini tehdit eden büyük bir kıtlığın yaklaştığı ve mevcut insani krizlerin kötüleştiği uyarısında bulunan Bozkır; salgının kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, mülteciler, göçmenler, gecekonduda yaşayanlar ve evsizler gibi toplumların en kırılgan kesimlerini orantısız biçimde etkilediğini ifade etti.
Kadınların hane içi suistimalinde ve cinsiyet temelli şiddet vakalarındaki artışa, çocukların uzaktan eğitim ihtiyaçlarına, sağlık ve beslenme hizmetlerinde yaşanan salgın kaynaklı kesintilere, önlenebilir nitelikteki hastalıklardan ortaya çıkan çocuk ölümü oranlarındaki artışa dikkati çeken Bozkır, ırkçılık, nefret söylemleri, çeşitli kesimlere yönelik damgalama ve kalıplaştırma ile yanlış bilgilendirme eğilimlerinin salgınla birlikte artış gösterdiğini belirtti.
Bozkır, "Tüm dünya, insanlığın bugün yüz yüze bulunduğu bu en büyük soruna karşı, BM’nin liderlik ortaya koymasını, öne çıkmasını ve harekete geçmesini bekliyor. BM bu görevi yerine getirmek mecburiyetindedir. Bugün birbirimizi suçlama günü değil.'' diye konuştu.
Bu özel oturumun salgına karşı ortak mücadelenin son adımı olmayacağını ifade eden Bozkır, "COVID-19'a maalesef hazırlıksız yakalandık ancak bundan sonra ortaya çıkabilecek salgın, iklim felaketleri veya küresel ekonomik krizlere de hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz. Zira bu çapta başka bir kriz, mutlaka insanlığı tekrar sınayacak ve o zaman geldiğinde, bu krizlerle mücadele edebilecek durumda olmalıyız." ifadesini kullandı.
Salgınla mücadeledeki temel hedefin, salgın öncesi koşullara aynen dönmek olmaması gerektiğini dile getiren Bozkır, "İlk olarak, işe COVID-19 aşısına adil ve hakkaniyetli erişimi sağlayarak başlamamız gerekiyor. Pratik düşünüldüğünde de aşının etkinliği, bütünüyle ne kadar geniş kesimlerin aşılanabildiğine bağlı olacak. Bu nedenle COVID-19 aşısının adil ve hakkaniyetli biçimde dağıtılmasına yönelik çok taraflı girişimler için, siyasi ve mali desteği güçlendirmek mecburiyetindeyiz.'' dedi.